Niksarlılar bu yanlışlığa “dur” demelidir
TOKATtan Haber Aralık 6, 20190986
Önce bir açıklama.
Niksar Ayvaz Su İşletmesi’nin AKP döneminde kiraya verildiğine yönelik yazıma Sayın Abdullah Yıldız’dan bir itiraz geldi.
Biz de üstümüze düşeni yapalım ve konuya kısa bir açıklama getirelim.
Bu işletme ilk önce Asil Nadir’e veriliyor.
Ve daha sonra kayyuma düşüyor. Kayyumdan alan firma ise Özkan Şirketler Grubu. ( sahibi Sudi Özkan)
İşletme daha sonra nasıl oluyorsa Özkan Şirketler Grubu’ndan Mahmut Mısırlı’ ya geçiyor.
Mahmut Mısırlı ödeme konusunda (belki başkaca hususlarda) üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmiyor, suistimal ediyor.
Bu konuda, o dönem belediye başkanı olan Sayın İdris Şahin Bey bu suistimale uzunca bir süre (iyi niyetle de olsa gereğinden fazla) dayanıyor ve suistimalin devam etmesi üzerine de Mahmut Mısırlı’ yı mahkemeye veriyor.
Mahkemelerin hali hepimizin malumu, uzun sürüyor.
Başkan Sayın Duran Yadigar döneminde de, uzun ve yoğun bir mücadeleden (hem mahkemede hem de siyasi otorite nezdinde) sonra Ayvaz Su İşletmesi Niksar Belediyesi’ne kazandırılıyor.
Daha sonra Karabodur Suyu’ nun Niksar Belediyesi’ne kazandırılması ile ilgili olarak Sayın Duran Yadigar Bey’in ayrıca İl Özel İdaresi, valilik ve milletvekilleri nezdinde yaptığı bir mücadelesi var ki, yazsam hem uzun, hem de “yerel değerler nasıl korunur ” konusunda çoğu kişiye kapak olur.
Şimdilik şu kadarını söyleyeyim. Başkan Sayın Duran Yadigar Bey çetin bir mücadeleden sonra Karabodur Suyu’ nu tekrar Niksar Belediyesine kazandırıyor ve “Nik-Su” altında da bir marka yaratıyor.
***
Bu açıklamayı yaptıktan sonra konumuza dönersek…
Ayvaz Su İşletmesi’nin Başkan Sayın Özdilek Özcan tarafından kiraya verilmesi hususunu İyi Parti İlçe teşkilatının onaylamadığını ve bu konuda bazı hazırlıklar içinde olduklarını yaptığım (Abdullah Lüleci ile) görüşmelerden biliyorum.
Yaptığım görüşmede, CHP ilçe teşkilatının da ( Zafer Başar) bu konuyu onaylamadığı bana bildirilmiş olsa da, Millet İttifakı bağlamında İyi Parti’den belediye meclis üyesi seçilen CHP’li şahsın, bu kiralama için yapılan oylamada “evet” oyu vermesi açıklamaya muhtaçtır ve bu açıklama Sayın Zafer Başar’ın sorumluluğundadır.
Bir görüşmem olmadı ancak MHP İlçe teşkilatının da onaylamadığını düşünüyorum. Çünkü MHP’li belediye meclis üyelerinin tamamı, yapılan oylamada ret oyu vermişlerdir.
Bu partilerin Niksar Ayvaz Suyu İşletmesinin kiralanmasını uygun bulmadıkları halde, “bir ses” vermemeleri, düşüncelerini kamuoyuyla paylaşmamaları üzerine, bir önceki yazımda “maşallah tescilli kekemeleri” oynuyorlar demiştim.
Üzülmüşler. Hiç üzülmesinler.
Çünkü bilinir ki, yapıcı da olsa söylenen her eleştirel söz, karşımızdaki insanın gönül perdesine dokunur. Zaten amaç da budur. Zira perde kımıldadı mı, sırlara ulaşılır.
Biz de bu perdeyi kımıldatmak istedik ve gördük ki, düşünsel alanları (ideolojileri) aynı olmasa da, çok şükür, partili memleket sevdalıları konuya duyarsız değiller.
Belediye sivil toplum örgütleriyle paylaştık filan diyor ya… Saydığım bu partilerin yapılan çalışmalardan başkalarından duyarak (gıyaben) haberleri olmuş. Yoksa bir davet almış değiller ya da görüşlerinin sorulduğu filan yok!
Bir de şu var! Acaba Ak Parti Niksar İlçe Teşkilatı bu konuda ne düşünüyor? Sırf kendi partilerinden olduğu için bu yanlışlığa ses çıkarmayıp, ortak mı olacaklar? Benzetmede (teşbihte) hata olmaz. İlerde yapılan hatalı kiralama yüzünden Ayvaz İşletmesine bir çığ düşerse, kendilerini olup bitenden sorumlu tutmayacaklar mı?
Bu bağlamda şunları ifade etmeliyim.
Bu kiralamaya onay vermeyen ilçe parti teşkilatları ister ortak isterse ayrı ayrı çıkıp bir basın açıklaması yapmalıdırlar. (İyi Parti’nin bu yönde bir çalışması olduğunu memnuniyetle öğrendim)
Düşünceler elektrik akımı gibidir, birbirlerini tutuştururlar. Böyle önemli konularda düşündüklerini hemşerileriyle paylaşmayacaklar, toplumda pozitif bir bilinç uyandırmayacaklar, kamuoyu oluşturmayacaklar da ne zaman yapacaklar? Birer Niksar sevdalısı olduklarına inandığım bu parti ilçe başkanları bunu yapmaz iseler, bu konuyu ilk yerel seçimlerde kucaklarında bulurlar, benden uyarması…
Bu partilerin il başkanları, Başkan Sayın Özdilek Özcan tarafından hazırlattırılan sağlıksız kiralama sözleşmesi ve kiralama şartnamesini okumuş mudurlar? Bu dokümanlar belediye tarafından parti başkanlarına gönderilmiş midir? Gönderilmemiş ise neden gönderilmemiştir? Bunlar da açıklamaya ihtiyaç duyulan hususlardır.
***
Bir de 2019 yerel seçimlerinde belediye başkanlığına aday olanlara seslenelim.
2019 da belediye başkanlığına aday olan başkan adaylarından Sayın Duran Yadigar 14.11.2019 tarihinde yaptığı bir paylaşımla, Ayvaz Su İşletmesinin kiraya verilmesini bireysel olarak onaylamadığını sosyal medyadan duyurdu. Biz de düşüncesini ve nasıl bir pozisyon aldığını öğrendik.
Diğer partilerin başkan adayları da düşündüklerini Niksar Kamuoyuyla paylaşmalıdırlar. Çünkü bu adaylar seçilse idiler (ki sadece iki başkan adayının aldığı oy toplamı %56,69’ dur) bugün Niksar Belediye Başkanı olacaklardı. Bu yüzden onların düşünceleri de önemlidir.
Örneğin iyi eğitimli birisi olduğunu bildiğim ve biricik oğluna (Allah bağışlasın, analı babalı büyütsün) “Oğlum senden istediğim: herkese, en basite, en zavallıya kadar parçalanan bir kalp, en kudretliye karşı hakkı, adaleti savunacak cesaret ve bütün menfaatleri bu uğurda küçümseyecek bir ahlaktır” diyerek, herkese örnek olması gereken erdemli bir istekle seslenen İyi Parti Adayı (CHP ile ittifak yapmışlardı) Sayın Emrah Köknar’ın, Ayvaz Su İşletmesi’nin kiralanması için hazırlanan şartname ve sözleşme taslağından bilgisi var mı? Hazırlanan taslak şartname ve sözleşme çerçevesinde söz konusu işletmenin kiraya verilmesini nasıl değerlendiriyor? Bu konudaki pozisyonunu kamuoyu ile paylaşır mı?
***
Toplum olarak sadece sözünü ettiğimiz bu kurumlar ve kişilerin düşüncelerini öğrenmemiz de yetmez.
Niksar’ın ileri gelenleri, kanaat önderleri (örneğin; Sayın Cengiz Özek, Nusret Özgün, Ömer Çavuşoğlu, Sefa Özden gibi),düşünce üretenler, toplumun saygı duyduğu insanlar bu kiralama ile ilgili hazırlanan taslak şartname ve sözleşme hakkında bilgi sahibi midirler? Değillerse neden kendilerine bilgi verilmemiştir? Bilgi sahibi iseler düşünceleri nelerdir? Ayvaz Su İşletmesi Niksar halkının bir değeridir. Konu salt bir su işletmesinden de ibaret değildir. Niksar kadim bir su kentidir. Yüksek seviyede su kültürünün etkisi altındadır. Bu kişiler hazırlanan bu taslaklar hakkında bilgilendirilmeli, onlar da bir araya gelerek Niksar yerel Medyası ya da güvendikleri gazetecilerle düşünce ve yorumlarını paylaşmalıdırlar. Bu kiralama konusu belediyedeki 9 kişinin onayına bırakılmayacak kadar yaşamsaldır ve aslında bu husus, bu 9 kişinin de sırtında taşıyacakları ağır bir yüktür.
***
Gelelim Başkan Sayın Özdilek Özcan’ın istişare ettik, toplantılar yaptık dediği Niksar Sivil Toplum Kuruluşlarına…
Basından öğrendiğimiz kadarıyla bunlar kimler?. Niksar Ticaret ve Sanayi Odası, Esnaf ve Sanatkarlar Odası ve isimlerini bilmediğim (yanlış anlaşılmasın toplantıya hangi STK’ların çağırıldığını bilmiyorum) STK’lar…
Önce şunu söyleyelim. Niksar sivil toplumu salt yarı kamusal meslek örgütlerinden oluşmuyor. Hele bazı meslek örgütlerinin ve STK’ların siyasallaştığını da göz önüne alırsak kiralama işlemine bu kurum ve kuruluşların onay verdiğine (ki onay verip vermediklerini de bilmiyoruz) kuşku ile yaklaşmamız gerekir.
Nedeni şu, acaba Başkan Sayın Özdilek Özcan Ayvaz Su İşletmesi’nin kiraya verilmesi için hazırladıkları şartname ve sözleşme taslaklarını bu meslek odaları ve sivil toplum başkanlarıyla bugüne kadar paylaşmış mıdır?
Şüpheliyim. Çünkü Başkan Özcan yaptığı toplantılarda “işletmeye yatırım gerek, belediye olarak bunu yapamayız. Çalışanlar mağdur edilmeyecek” gibi genel ifadelerle hamaset yapmanın ötesine geçemiyor.
Örneğin Başkan Özcan bu toplantılarda hazırladıkları şartname ve sözleşme taslaklarını tartışmaya açıyor mu?
Adı geçen kurum ve kuruluş temsilcilerinin hazırlanan şartname ve sözleşme taslağından haberleri var mı? Varsa görüşleri neler? Düşüncelerini Niksar yerel basın kuruluşlarıyla paylaşıyorlar mı?
***
Çok şaşırdığım ve üzüldüğüm iki nokta var.
Birincisi; 3 kez işletme hakkı özel firmalara verilen ve her defasında mağduriyet yaşayan bir işletmenin, yaşanan bunca deneyime karşın, dördüncü kez ve yadırganacak, tuhaf ve sağlıksız bir şartname ve sözleşme ile tekrar özel işletmeye verilme çabasıdır. Üzücü, içler acısı ve ibretlik bir olaydır.
İkincisi ise; Daha yakın bir zamana kadar 13 milyonluk yatırım yaptıklarını, kar elde ettiklerini ve ciro hedeflerinin 16 milyon olduklarını söyledikleri işletmeyi, bugün “yatırıma ihtiyacı var” gibi uydurma bir nedenle ve ek süreli (opsiyonlu) değil de, 25 yıllığına kiralamaya çalışılması, belediyenin ve Niksar’ın 25 yılına (çeyrek asır) ipotek konulması ama sözleşmeye “yatırım yapılması zorunluluğu getirecek” tek bir hüküm konulmaması ve bu yetmezmiş gibi ihaleyi alan firmaya “Ayvaz New Life” markası adı altında dilediği başka bir fabrikada üretim yapma hakkının verilmesidir.
İnsanın aklı almıyor!
E durum böyle olunca, insana acı veriyor ama haklı olarak aklımıza “peşkeş mi çekiliyor?” sorusu geliyor.