Bu da benim analizim…
Değişik kalemler CHP, İyi Parti ve bu partilerin aday listeleriyle ilgili olarak yorum yapıp, kendi bakış açılarından değerlendirmelerde bulunuyor/bulunuyorlar.
Bu değerlendirmelere ben de katkıda bulunayım.
Olayları kişiselleştirmeden ve gerçekliğe yakın olarak (saha çalışması sonuçları) analiz ettiğimde şu sonuçlara varıyorum.
Oyunuzu “İyi Parti’ye vermeyin, CHP’ye verin” demekle, İyi Parti’nin Alevi kökenli 3. sıra milletvekili adayının Alevi köylerine gezerek “ Oyunuzu CHP’ye vermeyin İyi Parti’ye verin” demesi arasında bir fark yoktur.
Üstelik Alevi köylerini gezerek böyle bir istekte bulunan kişi 3. sıradan milletvekili çıkamayacağını biliyor. Dolayısıyla kendisi için değil de İyi Parti’nin 1. sıra milletvekili adayı için oy istiyor.
Peki, Aleviler CHP’nin 1. ve 2.sıra Alevi kökenli adayları dururken, İyi Parti’nin ilkelerini tam anlamıyla içselleştiremeyen MHP kökenli adayına neden oy versinler?
Demek ki, asıl pespayeliği (bu tanımlama bana değil yazarına aittir) ki, buna siyasetin doğası demek daha doğru bir yaklaşım olur, ağırlıklı olarak sağ ve muhafazakâr tabanın oylarına talip olması gerekirken, CHP’nin oylarına talip olanlar yapmaktadır. Kaldı ki bir partinin başka bir partinin oylarına talip olması “o partiye saldırı” olarak tanımlanamaz.
Ön seçimin / temayülün iptal edilmesine ses çıkarmayıp, teşkilatların, delegelerin, partili üyelerin görüş ve önerilerini almadan “2. sıraya Erbaalı, 3. sıraya Alevi adayı koyalım, ben de 1. sıradan sıyrılıp giderim” düşüncesi tutar mı göreceğiz.
***
CHP’nin Tokat’tan 4 milletvekili götürme şansı olmadığını CHP’liler çok iyi bilmektedirler.
CHP’lilerin çok iyi bildikleri bir şey daha vardır. O da bu genel seçimlerde karşıtları aksini iddia etse de, CHP’nin Tokat’ta 2 milletvekili çıkarma fırsatlarının çok yüksek olduğudur. İşte bu yüzden de, İyi Parti sağ seçmen oylarına değil, CHP oylarına oynamaktadır.
Diğer bir saptama da CHP’nin değil, İyi Parti’nin açıkladığı liste seçmenini küstürmüştür. Çünkü CHP listesi sürpriz değildir.
Asıl sürpriz İyi Parti’nin aday listesidir. Kesin bir bakış açısıyla söyleyebilirim ki, Sayın Murat Toycan Selçuk’un Erbaa’dan çıkma olasılığı dışında, İyi Parti’nin aday listesinde bulunanların hiçbirisi temayülden çıkamazdı.
Sayın Fatih Demirkol ile Sayın Murat Toycan Selçuk’un seçim çalışmalarında bunun aksini iddia etmeleri, “inançlı görünmek” zorunda olmalarından kaynaklanmaktadır. Yoksa her ikisi de açıklanan İyi Parti listesinin teşkilatlardan (İl Başkanlığı, Merkez İlçe Teşkilatı ve Erbaa İlçe Teşkilatı dışında) ve seçmenden büyük bir tepki aldığının farkındalar.
Aslında Sayın Murat Toycan Selçuk’ta 2. sıradan çıkamayacağını, bunun için Erbaa’nın yeterli olamayacağını ve hatta kendisini “atlama taşı” olarak 2. Sıraya koyduran malum adayın dahi seçimlerden çıkmasının sürprizlere bağlı olduğunu biliyor.
Erbaalılar, Ak Partisinden MHP’sine, hatta CHP’sine kadar; listelerine seçilecek yerden aday koymayan partilere ne kadar tepkililerdir bilinmez ama en çok da, İyi Parti listelerine teşkilatların ve seçmenin çoğunda karşılığı olmayan adayların listeye konmasına tepkili oldukları Bektaşi sırrı olmaktan çıkmıştır.
Hep söylerim. Kâhin değilim. Ama kehanet eldeki veriler ışığında, muhtemel bir olayı kesin bir bakış açısıyla değerlendirmekse, kişisel düşüncem şudur; Sayın Murat Toycan Selçuk böyle bir listede (liste farklı olsa sonuç farklı olabilirdi) 2. sıra adaylığını kabul etmekle kendi siyasi geleceğini ipotek altına almıştır.
Şöyle ki, eğer İyi Parti Tokat’ta bu hatalı liste sonucu milletvekili çıkaramazsa, Sayın Murat Toycan bundan sorumlu tutulacak, başarısızlığın faturası teşkilatlarla birlikte en çok O’na kesilecektir. Eğer İyi Parti Tokat’tan ve 1.sıradan bir milletvekili çıkarır da sürpriz yaparsa, Sayın Murat Toycan Selçuk önümüzdeki 15 yıl içinde milletvekili olma şansını yitirecektir. Eğer Sayın Murat Toycan Selçuk’u önümüzdeki yerel seçimlerde Erbaa Belediye Başkan Adayı olarak çıkarırlar da kazanamazsa, dilemem ama siyasi yaşamı sonlanacaktır.
***
Kadim Durmaz’a gelince…
Bir muhalefet partisinin milletvekilini değil de, icranın içinde olan iktidar milletvekillerini eleştirmek daha doğru bir yaklaşım olur. Siyasal iktidar milletvekillerini eleştirmeyip, “Kadim Durmaz iktidarın değirmenine su taşımak için sahada görünüyor” varsayımı inandırıcılıktan uzaktır.
Eğer Millet İttifakı seçimleri kazanırsa siyasal iktidar milletvekili olarak Sayın Kadim Durmaz’dan deneyimli bir vekil olarak, Tokat’ın gelişimine hizmet edecek çalışmaları beklemek hakkımız olacaktır.
CHP’nin Sayın Murat Toycan Selçuk rüzgârını (ki varsa böyle bir rüzgâr Erbaa ile sınırlıdır) kırmaya çalışması AKP’ye iyilik yapmak değil, siyasi rekabetin bir sonucudur. Elbette “oylarınızı CHP’ye verin” çağrısı yapacak, daha çok sayıda bir milletvekili çıkarmaya çalışacaktır. Bunun neresi yanlıştır?
Gerçekleşir mi bilemem ancak CHP bu genel seçimlerde iki milletvekili çıkarmaya en yakın partidir. Üstelik bunu da İyi Parti’nin aday listesinden hiç memnun olmayan ve bir dayatmaya maruz bırakılan sessiz çoğunluğun oylarıyla yaparsa hiç sürpriz olmayacaktır.
Bu işler seçmeni, İyi Partili üyeleri ve teşkilatları hiç dikkate almayıp, yok sayıp, sonra da “Tarih Yazmak Sizinle Mümkün” aldatmacasıyla yürümüyor.
Son söz: İyi Parti’nin CHP oylarını hedef alması ne kadar doğalsa, CHP’nin de İyi Parti dâhil, tüm seçmenlerin oylarına talip olması o kadar doğaldır.