Işıklar içinde uyu Sevan Çamlıca…
Kendimi ancak toparlayabildim.
Hemen her hafta en az iki kez telefonda görüşür, telefonlaşamadığımız zamanlarda da WhatsApp üzerinden yazışır, memleketi olmazsa da Tokat’ı kurtarırdık.
Son telefon konuşmamızı muhterem eşi ile yapmış, O’ da dinlemişti.
O zaman bir şeyler hissetmiş ama konduramamıştım.
Biz böyle hayranlık uyandıran bir gazeteciye hiç alışık değildik. İyi ve örnek bir Gazeteci-Yazar olmasından geçtim, insana “yahu bu nasıl bir sorumlu vatandaş tipi?” dedirtiyordu.
Alınmasınlar, Tokat’ın ağır sorunlarını yerel gazetelerimizden değil de, genellikle O’ndan öğrendik. Tokat’ta yaşayanlardan daha Tokatlı, “Türküm” diyenlerden daha Türk’tü. Bir Atatürk hayranıydı.
Bize sürekli “Yapmayın arkadaşlar, çekinmeden, ‘o ne der’, ‘bu ne der’ demeden, küçük hesaplar yapmadan, yurttaş sorumluluğunuzu derinden duyarak, nefes alıp verdiğiniz, evladü iyalinizin yaşadığı topraklara sahip çıkın! Sadece kendiniz için değil, çocuklarınız, torunlarınız ve onların çocukları için sahip çıkın! Olumsuzluklara tepki gösterin, demokratik hakkınızı kullanın. Kırmadan, yıkmadan, , dökmeden, hakaret etmeden… Tokatlıya yakışır gibi…” dedi durdu.
O’nu anladık mı, örnek aldık mı bilemem ama sinir olanlara tanık oldum.
Oysa zaman ayırıyor, duyduğu sorumluluk duygusuyla hemen her gün yazı yazıyor, haber yapıyor, eleştiriyor ama hiç hakaret etmiyor, yazıya ya da habere konu olan şahısları aşağılamıyordu. Art niyetli eleştiriye yer vermiyor, İftira atmıyor, yalamıyor, yalan yazmıyordu! Hakkında haber yaptığı kişi, kurum ya da kuruluşlar açıklama gönderdiklerinde aynen yayınlıyordu. Yazı ve haberleriyle kışkırtıcı, sarsıcı ve uyarıcı etkiler yapıyor, alınmasınlar ama bu yüzden Tokat yerel medyasına kötü örnek oluyordu?
Kendisiyle ilgili çirkin tanımlamalar yapıldığında çok üzülüyordu. Oysa O’nun insanları üzmek gibi bir amacı hiç olmadı. Yapmaya çalıştığı şey, yapıcı eleştirileriyle, muhataplarının kör noktalarını açığa çıkarmak, tartışmaya yol açmaktı.
Şehrimiz ve insanlarımız için yararlı işler yapmaya çalışmasına tanığım. Tokat’ın gelişimine hizmet etmek için çabalıyor, gecesini gündüze katıyordu.
Sevan Çamlıca Tokat için bir şanstı ve ne yazık ki Tokat bu şansı kaybetti.
Hastalığının ilerlediği günlerde “Selam üstat senin grupta direkt paylaşım yapabilmen için onay verdim. Köşe fotoğrafını da göndereyim paylaşımı sen yap. Daha iyi olur. Bundan sonra yazacaklarını da direkt olarak bu şekilde yapabilirsin” diye mesaj atmıştı. Ama elim buna hiç gitmedi. Hep O’nun iyileşeceğine dair bir inancı besledim.
O’nu tanıdığım için çok bahtiyar, kaybettiğim için çok ama çok üzgünüm.
Tanrı eşine ve sevenlerine sabır versin.
Işıklar içinde uyu güzel kardeşim
Sevan Camlica ile ilgili yazinizi, her satirina ” Evet Aynen ” diyerek okudum Cok teshekkurler.