Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir

15.05.2023
216
Okuma Süresi: 8 dakika
A+
A-

CHP’nin Almus (CHP %39,63 – AKP %32,15) ve Zile’de (CHP %36,29, AKP 29,98) aldığı başarılı sonuçları saymazsak, bir seçim başarısından söz edemeyiz.

Keza, İyi Parti’nin ilçelerde aldığı sonuçları AKP’nin aldığı sonuçlarla karşılaştırdığımızda, tüm ilçelerde bir hezimet yaşandığını görebilirsiniz.

İyi Parti Erbaa hariç, tüm ilçelerde dördüncü parti durumuna düşmüştür ve Erbaa dâhil hiçbir ilçede, baraj sorunu yaşayacağı söylenen MHP’nin önüne geçememiştir.

Ülke genelinde baraj sorunu yaşayabileceği düşünülen MHP, Tokat’ta İyi Parti’ye okkalı bir şamar atarken, CHP’ye hafif de olsa bir vuruş yapmış, sarsmıştır.

***

Kimilerinin masa başında sağdan soldan aldığı bilgilerle yazıp çizdiği, vekil adaylarına gaz verdiği gibi yapmayıp, bizzat seçim çalışmaları boyunca sahadan aldığım geri bildirimlere dayanarak, özellikle İyi Parti’yi Tokat’ta bekleyen tehlikeye dikkat çekmiştim.  Ve milletvekili adaylarının belirlenmesinin çok hassas bir konu olduğunu, milletvekili adaylarının partiye egemen olanlarca belirlenmesi halinde bir hayal kırıklığı yaşanacağını Aralık 2022 de yazmıştım.

Öyle de oldu! Bir değişim fırsatının eşiğine geldiğimiz bu hassas günlerde, İyi Parti Tokat İl Başkanlığı Tokat özelinde hem tabanda, hem de teşkilatlarda birleştirici olamamış, iç çekişmeleri bitirecek bir hamle yapmamıştır / yapamamıştır.  Taban ile tavanı birleştirememiş, tüm teşkilatlarıyla işbirliğine ve istişareye önem vermemiş, seçmenlerini kucaklayamamış ve teşkilatlarının sorunlarıyla hemhal olamamış, Sayın Fatih Demirkol’a endeksli yerel bir politika izlemekte ısrarcı olmuş, gelen fırsatı değerlendirememiştir.

Seçim çalışmaları boyunca sahadan aldığım geri bildirimler, CHP ve İyi Parti’nin aday listesine bir tepki olduğu yönündeydi.

Özellikle İyi Parti’nin aday listesi sadece seçmenlerden değil, Erbaa ve Merkez ilçe teşkilatlarının dışında kalan ilçe teşkilatlarında da hoş karşılanmamıştır. Belirlenen aday listesi bir hoşnutsuzluğa yol açmış ve teşkilatların seçim çalışmalarına yönelik motivasyonlarını önemli ölçüde düşürmüştür. Bu durum yalnızca İyi Parti’ye zarar vermekle kalmamış, Kemal Kılıçdaroğlu ’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığına da olumsuz yansımaları olmuştur.

Seçmenin ve teşkilatların uygun görmediği kişinin / kişilerin parti egemenlerince aday listesine konulması ve seçmenden buna rıza göstermesinin beklenmesi siyaset bilimiyle ve siyasi ahlakla ilişkili değildir. Siyasi ahlakın gereği, tabanda istenmeyen kişinin parti elitlerince listeye konulması ve seçmenin de buna rıza göstermesi değil, seçmenin tercihine saygı duyulmasıdır. Ön seçimler bunun için vardır. İyi Parti’ de bir ön seçim yapılması halinde bugün aday olarak belirlenen hiçbir ismin listeye giremeyeceğini daha önce yazmıştım. Kaldı ki; gerek CHP’ de, gerekse İyi Parti’de bir “biat” kültürünün olmadığı düşünülüyor ve savunuluyorsa, parti egemenlerinin seçmene dayattıkları adayların kabul görmeme olasılığının da göz ardı edilmemesi gerekirdi. İşte bu husus göz ardı edildiği içindir ki, bu seçimde de ‘seçimi yanlış aday yüzünden kaybettiler’ anlatılarını dinlemek zorunda bırakıldık.

***

Gelelim Tokat MHP’ye…

Türkiye genelinde olduğu gibi Tokat’ta da en başarılı parti MHP’dir.

Ve Türkiye genelinde olduğu gibi Tokat genelinde de İyi Parti’nin oyları MHP’ye gitmiştir. Başka bir deyişle İyi Parti’ye oy vereceği düşünülen eski MHP’liler, ve diğer akımlardan (Doğru Yol, Anap vs.)gelenler de, İyi Parti’ye değil MHP’ye oy vermişlerdir. Bunda MHP’nin teşlikatçı özelliği ve başarılı bir seçim çalışması yapmasının etkisi büyüktür. Diğer akımlardan (seküler, muhafazakâr, liberal) İyi Partiye gelen bir kısım seçmen de büyük olasılıkla AKP’ye oy vermiş olabilir.

Bunun başka sosyolojik ve ideolojik nedenleri vardır ama kişisel görüşüm bunun en önemli nedenlerinden birisinin İyi Parti’nin belirlemiş olduğu ve seçmende karşılığını bulmayan aday listesidir.

Bu Tokat CHP için de geçerlidir.

Seçmende karşılığı olan kişilerin aday gösterilmesinin ne kadar önemli olduğunu Erzincan ve Rize seçimlerinde görebiliriz. Erzincan’da gösterilen adayla CHP az daha birinci parti oluyordu. Keza CHP 46 yıl sonra Rize’de milletvekili çıkardı. Bu aday seçiminin ne denli önemli olduğunun en büyük kanıtıdır.

Diğer bir ayrıntı da, Millet İttifakı’nda yer diğer partilerin (Saadet, Deva, Gelecek, Demokrat Parti) seçmenlerinin oylarının Millet İttifakı’na yansımadığıdır. Bu partilere mensup seçmenler anlaşılıyor ki, Millet İttifakı’na değil, Cumhur İttifakı’na yönelmişler.

***

Peki, ne yapılmalıdır?

Yanılmış olmayı çok isterim ama Sayın Oğan’ın tercini Millet İttifakı’ndan yana koyacağını sanmıyorum. Sayın Oğan tercihini Millet İttifakı’ndan yana koysa da, kendisine oy veren yüzdenin oylarını Kemal Kılıçdaroğlu için kullanacağının garantisi yok. Aynı durum Sayın Erdoğan için de geçerlidir.

Dolayısıyla ikinci tur hem Sayın Erdoğan, hem de Kılıçdaroğlu ‘nun seçilmesi için garanti değil. Kimlerin üstlerine ne düşüyor, ne yapacaklar, hangi pazarlıklar dönecek göreceğiz.

Ancak CHP ve İyi Parti’de yapılan yanlışlıkların bugünden itibaren “taraftarlık ve ben duygusundan” arınarak açıkça ortaya konulması, seçmenler, partili üyeler ve teşkilatlar nezdinde ayrı ayrı yapılacak “bir forum” ya da “çalıştay” çerçevesinde tartışılması ve en azından önümüzdeki yerel seçimlerde daha sağlıklı bir yol izlenmesi için bugünden gerekli çalışmaların yapılmasıdır.

Kişisel düşüncem, bu bağlamda, İyi Parti’de öncelikli olarak il ve merkez ilçe başkanlıklarının yeniden yapılandırılması, ilçe teşkilatlarıyla olan iletişimin, bağın sağlıklı bir yapıya dönüştürülmesidir.

Aynı çalışma başarılı görülen birkaç ilçe teşkilatının dışında, CHP ilçe teşkilatlarında da yapılmalıdır.

Bu çalışmayla eşgüdümlü olarak Tokat genelinde yüz yüze yöntemle bir kamuoyu araştırması yapılarak ne tür çalışmaların yapılması gerektiğinin ortaya konulması ve bir yol haritasının hazırlanmasıdır.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.