Diyanet Partisi

31.03.2023
20
Okuma Süresi: 6 dakika
A+
A-

21 Mart 2023 tarihli Cumhuriyet’in “Diyanet’e para yetmedi” manşetini görünce aklıma birden ve nedense “Diyanet Partisi” geldi. Bunu hemen Osmanlı’da gerici, istemezükçü yeniçeri-ulema fesat hizbi (fırkası, partisi) izledi. Düşünce akımı burada durmadı, sabahın erken saatinde kalkıp kitaplığın “tarih” tarafına gittim ve Amit Bein’in Osmanlı Uleması ve Türkiye Cumhuriyeti1 adlı kitabını buldum. “Değişimin Failleri ve Geleneğin Muhafızları” alt başlığı yüzünden pek sevmem bu kitabı. Okuduğum kitapların boşluklarına yazdığım notlar benim için çok önemlidir. Birinci sayfanın başına “Medrese Osmanlı’da bürokrasinin, adliye ve eğitim-öğretimin kaynağıdır” yazmışım. “Erken Cumhuriyet Döneminde Denemeler” (s. 151) bölümünün karşı sayfasındaki boşlukta ise “Cumhuriyet, ulema sınıfını attan indirip eşeğe bindirmeden yaya bıraktı” notu var. Günümüz Diyanet İşleri Başkanlığı’nın fiyakalı araçları var ama üzerinden indiği küheylanı bir türlü unutamıyor. Siyasal iktidarı paylaştıkları dönemde üzerine bindikleri simgesel atı.

Hilafetin kaldırılması onu izleyen bütün devrimler sanki din adamlarından oluşan ulema sınıfını iktidardan uzaklaştırmayı amaçlıyordu. Aslında Cumhuriyet, askeri ve din adamını siyaset sahnesinden uzaklaştırmak istiyordu. Yaptığı darbelere karşın asker bu yeni konumu kabul etti ama din adamları bu yeni durumu asla kabul etmedi ve Cumhuriyet düşmanı irtica yolunda Mustafa Sabri ve İskilipli Atıf Hoca’nın yolunda inatla ilerledi.

Bununla birlikte, 1950-2002 döneminde 50 yıl sinme siyaseti izleyerek tarikatlarla birlikte palazlanan sözde ulema sınıfı AKP iktidarıyla birlikte beklediği koruyucu ortağı buldu. Buldu ama artık askeri ve sivil isyanlar çıkaracak gücü kalmamıştı.Bu nedenle, ileride ortak olmak amacıyla siyasetin emrine girmişti… Bu yol ve yönde, yirmi yıl içinde tarikat kimliğiyle çok önemli başarılar kazandı. Başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere bütün bürokrasiye sızdı, dahası ortak oldu.

Bu kumpasla mücadele etmesi gereken Diyanet İşleri Başkanlığı, tam aksine, bu illegal ulema oluşumuna göz yumdu, dahası katkılarını esirgemedi.

Sefa Uyar imzalı “Diyanet’e para yetmedi” haberi bu katkı ve işbirliği konusunda kanıt olarak kabul edilebilir.

2022’deki bütçe uygulama sonuçlarına göre Diyanet’in başlangıç ödeneği 16.1 milyar liraymış. Ancak ödenek tutarı yıl içinde yapılan eklemelerle 23.3 milyar liraya çıkmış. En büyük harcama kalemini ise personel giderleri oluşturmuş. Başkanlık personelinin harcırah/yolluk gideri 2021’de 77 milyon lirayken yüzde 104 artarak 2022’de 157 milyon 709 bin lira olmuş. DİB’in sabıkaları bu harcamaların hangi amaçlar için yapıldığını merak ettiriyor.

Vakıf ve derneklere, kâr amacı gütmeyen kuruluşlar adı altında yapılan transfer tutarı da 2022’de artıp 127 milyon 936 bin liraya çıkmış. Bir başka kaynaktan öğrendiğime göre DİB yurttaşın vergileri ile oluşturulan dev bütçesinden vakıf ve derneklere dört buçuk yılda toplam 356 milyon 550 bin 201 TL aktarmış. Kâr amacı gütmeyen vakıf ve derneklerin adlarını aradım ama bulamadım. Ancak bunların tarikatlarla, irtica ile iktidar aileleriyle ilişkili dernek ve vakıf olduklarını tahmin etmek hiç de güç değil.

Raporun “Zayıflıklar” başlıklı bölümünde DİB’in başarısızlıkları yer almakta. Hizmet alanlarının bir kısmına uzman eksikliği varmış; din hizmeti ve yaygın din eğitimi yapan personelin bir kısmında formasyon eksikliği görülmüş. Ayrıca tepki çeken fetvalara atıf yapılarak “kişiye özel fetvaların istismara elverişli olduğu” belirtilmiş… Gençliğe yönelik hizmetlerde ise arzu edilen seviyeye ulaşılamamış.

DİB’in “Zayıflıklar” bölümünde başarılı olamaması çok doğal. “Din hizmeti”ni misyonerlik olarak anlarsanız kuşkusuz başarısız olacaksınız. Vatandaşları yeniden Müslüman yapmaya kalkarsanız, görev kusuru ve suçu işlemiş olursunuz.

Raporda, eğitimcilerin “okulöncesi eğitimin yerine geçirilmek istendiği” gerekçesiyle eleştirdiği, Diyanet’in “okulöncesi, bir nevi kreş” tanımlamasını yaptığı 4-6 yaş grubu Kuran kurslarına ilişkin bilgilere de yer verilmiş. DİB, bu kurslarla anayasal ve yasal suç işlemek suretiyle Cumhuriyetin altını oymaktadır.

KAYNAK: Cumhuriyet

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.