Bilgiden korkma
Bu ülkede bilgiden korkuluyor…
Millet neyin ne olduğunu bilirse tutar o tarafa meyleder diye değil; korkanların da bilmediğinden. Bilmiyor, öğrenme zahmetine katlanmıyor, öğrenirsem belki hoşuma gider başım belaya girer diye veya çevremde yalnızlaşırım diye bilmeye, öğrenmeye, sorgulamaya, yorumlamaya yeltenmiyor bile.
Mesela, çok şey bildiğini zanneden ben de; itiraf etmeliyim ki bayağı bir şeyleri bilmiyorum… Öğrenmek de istiyorum ama bu yasaklar ve korkular yüzünden öğrenecek kaynak bulamıyorum.
Fetöcülük nedir, ne değildir mesela… Öğrendiğim takdirde Fetöcü mü olacağım, yooook… Tarikatçılık falan gibi bir şey olsa gerek. Hani 15 Temmuz Hadisesine bakılacak olursa galiba devleti ele geçirmeye çalışmış bunlar. Peki Devlet’i ele geçirseler ne olacaktı, neler yapacaklardı, bilmiyoruz. Az çok şeriatçı olduklarını biliyoruz ya; Anayasa’yı kaldırıp yerine İslami bir anayasa mı koyacaklardı?
Pavyonları, müzikholleri, barları, çay bahçelerini falan mı kapatacaklardı? Kimse bilmiyor! Ama mesela Bekir Bozdağ, Melih Gökçek gibi, Mehmet Metiner gibi, hatta bir zamanlar içlerinde olduğu için Rasim Ozan Kütahyalı gibi, Hakan Şükür gibi, Nazlı Ilıcak gibi şahsiyetler mutlaka biliyordur. TRT’de bir açık oturum yapılsa, bunlar bildiklerini anlatsalar, Fetöcülüğün neye dayandığını, amacının ne olduğunu, şimdilerde ne yaptıklarını falan şöyle enine boyuna öğrensek diyorum.
PKK mesela… Tamam, terör örgütüdür, mutlaka kötü bir amacı vardır ama ideolojisini, amacını, sonunda nereye ne şekilde bağlanacaklarını, devleti ele geçirdikleri takdirde ne yapacaklarını öğrensek diyorum. Şimdi biri çıkıp bunu anlatmaya kalksa muhtemelen tutuklanır ama hiç değilse bu örgütle mücadele etmiş bulunanlar, onun için de tutuklanma tehlikesi olmayanlar anlatsalar; hani PKK’nın siyasi kanadı deniyor ya, eğer savunuyorlarsa DEM Partililere falan da söz versek veya PKK’lı olmadıklarını anlatmalarına fırsat versek kötü mü olur?
IŞİD mesela… Hani Cumhurbaşkanı Erdoğan ideolojik olarak aramızda farklılık yok dedi ya, öyleyse rahat rahat bunların ne yaptıkları, ne yapmak istedikleri öğrenilebilir. Öğrenip de gidip üye olacak halimiz yok. Burası Türkiye, televizyonda çıkıp bizi mazot döküp yakacakları da yok. Cumhurbaşkanı da bir muhabbet gösterdiğine göre belki de iyi bir şeydir istedikleri. Dinlemeden bilemeyiz ki…
Sosyalizm mesela… Neden öğrenmekten korkacağız ki… Çıksın mesela TİP Genel Başkanı Erkan Baş, EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan anlatsın. Merdan Yanardağ mesela… Derin bir bilgisi olduğunu sanıyorum, adamın tuğla gibi kitapları var, çıksın anlatsın.
Atatürk’ün dediği gibi; “Türk Milleti Zekidir, Türk Milleti Çalışkandır” kimsenin gidip de bu sosyalist partilere gireceği yok… Ama bilelim…
Milliyetçilik mesela… Biz de “milliyetçiyiz, yurtseveriz, vatanımız için canımızı veririz” diyoruz ama belli ki bunlarınki farklı bir şey… Yoksa her gün küfrederler mi? Yok şu kapatılsın, yok bunun kapısına kilit vurulsun derler mi? Bahçeli’nin prompter konuşmalarını hazırlamakta olan bir âli-ulema var belli ki… Hani küfrettiklerinin saldırısından falan çekiniyorsa maske taksın, ama çıksın anlatsın. Neymiş bu bizim bilmediğimiz milliyetçilik?
Ulusal Kurtuluş Savaşı’mızı reddedenler var mesela… Fesli Kadir gitti ama İhsan Şener çok şükür hayatta…Şimdilerde hangi ulvî görevde bilmiyoruz ama, Cumhurbaşkanlığı Baş Danışmanlığı’na kadar yükselmişti Ordu’nun medar-ı iftiharı İhsan Şener… Çıksın televizyona anlatsın… Hani Yunan’la falan harp edilmedi, şehit falan verilmedi, o şehitlikler falan düzmece diyordu ya… Çıksın Sinan Meydan’la birlikte televizyona, arşivler, tutanaklar dökülsün ortaya, Sinan Meydan mars olsun. Biz de anlayalım Vehbi’nin kerrakesini… Kötü mü olur?
Şimdi çıksın televizyona diyeceğim ama zaten her gün çıkıyor Erdoğan… O da anlatsın AKP’nin faziletini… Nasıl “van minüt” dediğini anlatsın, papazı neden saldığını anlatsın mesela… Trump’un mektubuna nasıl cevap verdiğini anlatsın. Biz de övünelim, torunlarımıza falan anlatalım değil mi?
Bu arada devlet işlerinin duracağı yok, bir şey olmaz, biz büyük milletiz, açlığı da biliriz tokluğu da, yazı da gördük kışı da… Bilgiden, bilmekten korkmayalım… Rusya’da Glasnost denmişti galiba… Açıklık politikası… Kötü mü olur, belki biz de imana geliriz, öyle değil mi? Yavuz Bingöl’ler, Cengiz Çandar’lar, Tank Palet’i alan eski solcu Ethem Sancak’lar hidayete ermedi mi? Belki bize de nasip olur. Yoksa bizler Bakara Suresi 4.Ayette tanımlanan kalpleri ve kulakları mühürlenenlerden miyiz? Bizi cehennemler mi bekliyor…
Haydi Söğütözü Fatihi Özgür Özel… Bir iyilik yap da, böyle bir Arınma Programı yaptır TRT’de… Sevap kazanırsın.