Yine Niksar Belediyesi yine arazi satışı…

Niksar Belediyesi’nin yine satışa çıkardığı bir arazi CHP İlçe Başkanı Sayın Zafer Başar  “Sata sata bitiremediler” diye feryat edip durdu. Tuzu kuru meslek odalarından olmasa da, benzer açıklamaların diğer parti başkanlarından da gelmesi sürpriz olmayacaktır.

Gerçekten de, yerel seçimlere 8 ay kala bu acele niye anlamak mümkün değil! Keşke Başkan Sayın Özdilek Özcan dayanağı olan bir açıklama yapsa ve Niksar kamuoyunu aydınlatsa…

Aslında satış kararının 15 üyeli bir mecliste yalnızca 6 AKP’li üyenin kabul oylarıyla alınması bile bu satış kararının ne denli “ayıplı” olduğunu gösteriyor. Cumhur İttifakı bileşeni olan MHP’li üyelerin de “ret” oyu vermesi konuyu daha da hassas hale getiriyor.

Niksar Belediyesi’nin ve elbette Başkanı Sayın Özdilek Öcan’ın en büyük sorunu, gerçekleştirdiği icraatları konusunda “açıklık, şeffaflık ve bilgilendirme” konularında isteksiz olması ve yanlış dezenformasyonlara; yanlış veya doğruluğu bilinmeyen bilgilerin yayılmasına ve çarpıtılmasına çanak tutması ve “ben yaptım oldu” anlayışında ısrar etmesidir.

Oysa “açıklık, şeffaflık ve bilgilendirme” mevzuatla düzenlenebilecek bir şey değildir. Açıklık, şeffaflık ve bilgilendirme belli bir tutum değişikliği, idare olarak yapılanları paylaşma, faaliyetleri gösterme ve tartışmaya açık halde tutma yönünde bir gönüllülüğü gerektirir.

Bu nedenle de belediyenin yıllık faaliyet raporları yeni bir anlayışla hazırlanmalı ve gelir gider tablosunu sade vatandaşların anlayabileceği şekilde ve yönetişim ilkeleri; sorumluluk, hesap verebilirlik, şeffaflık gereğince, internet ortamında vatandaşların incelemesine açılmalıdır.

Ama ne yazık ki, Niksar Belediyesi web sayfasında 2016 yılından sonra hiçbir faaliyet raporunu yayınlanmamış, belediyenin gelir-gider bütçelerini, borç durumunu Niksarlılarla paylaşmamıştır. Oysa faaliyet raporları iletişim araçlarından birisidir ve yanlış ya da doğruluğu bilinmeyen bilgilerin yayılmasının ve çarpıtılmasının önüne geçer. Ama ne yazık ki en azından Niksar Belediyesi’nin 2022 yılı itibariyle borç durumu hakkında örneğin; kısa, orta ve uzun vadeli borçları hakkında hiçbir bilgiye sahip değiliz.

Hatta Belediye meclis üyelerinin 2021 ve 2022 yılı gelir gider bütçesinden bilgi sahibi olduklarından bile emin değilim.

Haliyle de Başkan Özdilek Özcan’ın durmadan ve alel acele belediyenin değerlerini neden satışa çıkardığını anlamakta zorlanıyoruz.

***

Mayıs 2019 dan Temmuz 2023’ a kadar Belediye Meclisi’nde görüşülmek üzere hazırlanan ve bana servis edilen gündem maddelerinde, Sayın Özdilek Özcan’a verilen borçlanma yetkileri eğer kullanıldıysa belediyenin 699 milyona yakın bir borçlanma yapmış olması gerekiyor..

Bu yetkilerin içinde ( ki eğer bu borçlanmalar yapılmışsa) 5 yıl ödemesiz 30 yıllık borçlanma yetkisi de var.

Bu Sayın Özdilek Özcan’dan sonra gelecek belediye başkanlarının bütçe gelirlerini de ipotek altına almak anlamına gelir ki, örneği bir ilçemizde yaşanmıştır.

Bu gündem maddelerinde belirtildiği üzere Başkan Sayın Özdilek Özcan’a belediyeye ait önemli miktarda gayrimenkulün de alınan krediler karşılığında bankalara ipotek etme yetkisi de veriliyor.

***

Peki, belediyelerin borçlanmaları sakıncalı mıdır?

Belediye hizmetleri sürekliliği olan hizmetlerdir. Belediye hizmetleri; ”Önce para sonra iş” mantığıyla çözülmez. Belediye hizmetleri “Para yok!” bahanesiyle durdurulamaz, ertelenemez.  Belediye bütçesinde yeterli kaynak yoksa belediye başkanının her türlü kaynağı yaratma çabası içinde olması çok doğaldır. Bunlardan birisi de borçlanmadır.

Belediyeler gerçekleştirdikleri hizmetlerin bir kısmını borçlanma yoluyla gerçekleştirebilirler.

Bunun üç şartı vardır.

Birincisi şartı;  borçlanma yapacağınız proje, tamamlanmasını takiben belediyeye gelir getirecek özellikte olmadır. Güneş ve rüzgâr enerji santral projeleri buna örnektir.

İkinci şartı ise; belediyenin borç ödeme kabiliyetinin yüksek olup olmadığıdır. Bunun yöntemi de bellidir. Belediyenin toplam gelirlerini, kısa vadeli borçlarına böldüğünüzde ortaya çıkan rakam 1 (Bir) ve civarında ise belediyenin ödeme kabiliyeti yüksek, rakam 1’in altında ise ödeme kabiliyeti, güvenirliği (kredibilitesi) düşüktür. Önemli olan bir belediye başkanının bu basit güvenilirlik hesabını dikkate alıp almadığıdır. Ne yazık ki biz, Niksar Belediyesi’nin güncel gelir –gider tablosunu ve borç durumunu bilmediğimizden bu konuda sadece tahmin yapmak durumda kalıyor ve Sayın Özcan’ın bu yüksek borçlanma nedeniyle kaynak yaratma zorunda kalmasından dolayı belediyenin; Niksarlıların değerlerini sattığı düşüncesine kapılıyoruz.

Sayın Özcan’da bu borçlanma veya kaynak yaratma ihtiyacının neden doğduğu hakkında kamuoyuna bir açıklama zahmetine girmediğinden doğal olarak bu saptamanın doğru olduğu izlenimine kapılıyoruz.

Üçüncü şartı da; siyaset ve iş yapma etiği ile ilgilidir. Bir belediye başkanı şehir için yaşamsal derecede önemli olmadıkça, kendi dönem süresini aşan borçlanma sürecine girmemelidir. 10,20, 30 yıllık borçlanma uygulamaları gelecek başkanların bütçelerine ipotek koymaları anlamına gelmektedir. Eğer Sayın Özcan Meclis’ten aldığı 30 yıllık borçlanma yetkisini de kullanmışsa, gelecek başkanın “vay haline!”

Belediye Başkanı Sayın Özdilek Özcan, bir an önce doyurucu bir açıklamayla belediyenin 15 Temmuz 2023 tarihi itibariyle borç durumunu ve sadece 6 AKP’li üyenin oyuyla aldığı satış kararının gerekçelerini Niksar kamuoyuyla paylaşmalıdır.

Yoksa sebep olduğu tüm bu olumsuz gelişmeleri 2024 yerel seçimlerinde kucağında bulacaktır; tabii tekrar aday gösterilirse…