Tokatlı olmayan belediye başkan adayı doğru mudur?
Bildiğiniz gibi MHP Tokat Belediye Başkan Adayı olarak rahmetli Yazıcıoğlu’nun Tokatlı olmayan ve Tokat’ta yaşamayan oğlunu aday gösterdi.
Ben de sosyal medyada bir paylaşım yaparak bunun doğru olmadığını belirttim. Bu düşünceme katılanlar olduğu kadar, az sayıda olsa da katılmayanlar oldu.
Özellikle Facebook profilini kilitleyen bir hanımefendi “Sizin de bu sıradan düşünce şeklinden vazgeçmenizi dilerim” diyerek, “ Recep yazıcıoğlu terbiyesiyle büyümüş bir adam olması çok şeye bedel zaten başka vasfa ihtiyacı yok. Çalmaz,çırpmaz,ezmez vs vs vs. Umarım sizde valimize kuyruk acısı duyanlardan değilsinizdir (Türkçe yanlışlıklar yorumcunun kendisine aittir. Düzeltme yapmadan verdim)”şeklinde bir yorumda bulunmuş.
Rahmetli Recep Yazıcıoğlu yaşıyor olsaydı bunu onaylar mıydı, yoksa itiraz mı ederdi bilemeyiz. Ama bildiğimiz bir şey var ki, armut her zaman dibine düşmüyor. Rahmetli Yazıcıoğlu’nun oğlunu tenzih ederim, çok karakterli ana ve babalardan karaktersiz insanların çıktığı da bir vaka…
Kaldı ki, konu rahmetli Yazıcıoğlu’nun oğlunun karakteri ve sahip olduğu vasıfları değildir. Zaten karakteri ve vasıfları hakkında şüphe duyulsaydı MHP Genel Merkezi tarafından Tokat Belediye Başkan Adayı olarak gösterilmezdi.
***
Yorumlarda dile getirilen diğer bir düşünce de milletvekillerinin de Tokat’ı ne kadar tanıyıp tanımadıkları hususu… Yani Tokatlı olan vekiller Tokat’ı çok mu tanıyorlar, çok mu yararlılar demeye getiriyorlar.
Ama anlamak istemedikleri konu şudur! Hani bir büyüğümüz “Ne özeli? Özel değil genel genel” diyordu ya işte o hesap, milletvekili seçimleri genel, belediye seçimleri ise yereldir. Bunu anlamak bu kadar mı zor?
- dönemden, 28.döneme kadar Tokatlı olmayan bir kişinin Tokat milletvekili yapıldığı tek bir örnek yoktur. Kaldı ki, genel seçimlerle yerel seçimler her açıdan birbirlerinden çok farklı özellikleri içinde barındırırlar.
Örneğin; milletvekillerinin genel anlamda ki görevi makro proje ve yatırımlarla ilgilenmekken, belediye başkanlarının en temel görevi mikro proje ve yatırımlarla ilgilenmektir. Bir örnek vermek gerekirse Tokat-Niksar-Ünye karayolunun yapılması makro düzeyde bir yatırımdır ve yapılıp yapılmamasından sorumlu tutulacaklar da Tokat Milletvekilleridir. Oysa mikro yatırımlar şehrin dinamikleriyle çözümü kavuşturulması gereken yatırımlardır. Örneğin Kanal Tokat Projesi gibi… Sorumlu tutulacak kişi de belediye başkanıdır.
Ayrıca genel anlamda, biz Tokatlıların başarısız bulduğu bir milletvekilini değiştirmek elimizde değilken (çünkü parti genel merkezi ve kurmayları karar verir seçmenler de partiye oy verir) , hiç değilse başarısız bulduğumuz bir belediye başkanını değiştirme olanağımız vardır.
Tokatlılar genel anlamda Tokatlı olan ancak Tokat’ta yaşamayan kişilerin dahi Tokat Milletvekili yapılmasına itiraz etmektedirler. Bunun en canlı örneği de 27. Dönemde Tokat Milletvekili seçilen Özlem Zengin’dir. Kişisel olarak katılmadığım söylemleri olsa da genel anlamda başarılı bir siyasetçi ve bir milletvekili olmasına karşın 28. Dönemde İstanbul’dan milletvekili seçilmiştir.
***
Gelelim en can alıcı konuya…
Sayın okurlar, belediye başkanlığı salt, yöneticilik becerisine ya da birtakım vasıflara sahip olmakla sürdürülecek bir görev değildir. Belediye başkanında elbette bilgi, birikim, donanım, güvenilirlik gibi değerler mutlaka aranmalıdır. Ancak bir belediye başkanında aranması gereken en temel özellik “aidiyet” duygusudur.
Ne yazık ki, dünyanın neresinde olursa olsun, hiçbir insan tanımadığı bir şeye sahip çıkmaz, aidiyet duymaz. Aidiyet duygusu gelişmeyen insanda, kent ve kentlilik bilinci de gelişmez. Nitekim Tokatlı olup da Tokat’ta yaşamayan ya da Tokat’ta yaşayıp da Tokat’ı tanımayan ve Tokat milletvekili olan insanlar Tokat için somut ve ölçülebilir işlere imza atamamakta, en temel sorunlarımıza çözüm bulamamaktadırlar.
Çünkü Tokat’ı hiç tanımamaktadırlar. Tokat’ı tanımak, Tokat’ın kaç ilçesi, kaç ovası olduğunu bilmek değildir. Bilmek, farkına varmak değildir! Tokat’ın tarihi, kültürel, jeolojik mirasının, değerlerinin ve kimliğinin farkına varabilmektir. Bu konuda farkındalıkları bulunmayan, aidiyet duygusundan yoksun milletvekillerinin, Tokat’ın ve şehrin insanlarının sorunları ve nelere ihtiyacı olduğuna yönelik sağlıklı bir düşünce yapısına, birikime sahip olduklarını ve bu ihtiyaçların giderilmesine yönelik somut adımlar attıklarını söylemek ne yazık ki mümkün değildir.
Oysa belediye başkanlığı milletvekilliğinden çok daha farklı, özellikli ve yerel bir görevdir ve aidiyet duygusu bir belediye başkanında bulunması gereken en temel özelliktir. Tokat’ı tanımayan bir kişinin bu duyguya sahip olması mümkün müdür? Tokat gibi henüz yerellik özelliğini kaybetmemiş, kozmopolit bir kente dönüşmemiş bir şehirde GOP Bulvarında yürürken, Hacı Ahmet Amcayı, çiftçi Mehmet Bey’i, esnaf Ömer Bey’i, Eczacısını, doktorunu, hiç tanımadan yürüyen bir belediye başkanı bu şehre büyük bir yüktür. Böyle bir belediye başkanı yerel davranabilir mi?
Oysa iyi bir belediye başkanı aynı zamanda evrensel düşünüp, yerel davranabilendir.
Özetle sayın okurlar, bir belediye başkanında şehre dair bir aidiyet duygusunun oluşabilmesi ve yıllar içinde gelişebilmesi için, o kişinin uzun yıllar boyunca o şehirde yaşıyor olması, o şehri, insanlarını ve şehrin kimliğini çok iyi bilmesi, şehirdeki sorunları ya da güzellikleri bizzat deneyimlemesi ve gerek şehrini gerekse insanlarını tüm özellikleriyle tanıyor olması gerekir.
Eğer bugün Sayın Eyüp Eroğlu’nun iki dönemdir bu şehirde belediye başkanlığını kazanıyor ve üçüncü dönemi için de gün sayıyorsa, kişisel özellikleri yanında, bu şehri ve insanları çok iyi tanıyor olmasındandır. O’nun iki dönemdir belediye başkanlığını kazanıyor olması salt AKP adayı olmasına bağlanamaz.
***
Ha bu durum; Sayın Mehmet Kemal Yazıcıoğlu’nun Tokat Belediye Başkan Adayı olarak gösterilmesi siyasi bir manevra olarak da düşünülebilir. Bu adayın gösterilmesi MHP’li seçmenlerde nasıl karşılanır bilemem. Sayın Eyüp Eroğlu’na yarar mı yoksa seçmende kabul gören bir İyi Parti başkan adayı çıkarsa ona mı yarar, CHP ve diğer partili seçmenler bu durumda ne yapar hep birlikte göreceğiz.
Eğer seçmenlerin irrasyonel davranışlar kadar, rasyonel davranışlar sergilediği de göz önüne alınırsa ilginç bir yerel seçim yaşamamız hiç de sürpriz olmayacaktır.