Meral Akşener ve hamasi konuşması…

27.08.2023
190
Okuma Süresi: 13 dakika
A+
A-

Sayın Akşener’in 26 Ağustos’ta yaptığı çelişkilerle dolu hamasi konuşmasını hem canlı hem de video kayıttan dinlediğimde şu sonuca vardım.

Sayın Akşener’in konuşmasını yerele (Tokat’a)  uyarlayarak analiz etmeden önce, genel siyasetle ilgili olan birkaç hususa değineyim.

Bir; Sayın Akşener kar tanelerinin oluşturduğu çığdan kendisini sorumlu tutmuyor. Mealen “başarısız olduk çünkü Millet İttifakı bileşenlerinin kararlarına uydum. Özür diliyorum” diyor. Yani asıl suç bende değil, Millet İttifakı bileşenlerinde demeye getiriyor. Yenilgiye engel olamadığı için özür dilerken hesabı da üzerine almamış oluyor. Yenilgi onun yenilgisi değil. Güya yanlışlıklar görmüş, engellemek istemiş ama olmamış!

Oysa 3 Mart’ta masayı devirerek çekilen Akşener’in 6 Mart’ta masaya dönmemesi gerekirdi. Sayın Akşener 6’lı masada “ateşten gömleğin” Sayın Kılıçdaroğlu’nun elinde olduğunu bilmiyor muydu? Sayın Kılıçdaroğlu bu gömleği kime verirse giyecekti. Kendine verdi. Bunu toplumun çok büyük kesimi fark etti de Sayın Akşener mi fark edemedi?

Sayın Akşener hala seçmenin aklını küçümsüyor. Madem Sayın Kılıçdaroğlu’ nun kazanamayacağından bu kadar emindi. O zaman Kılıçdaroğlu’nun aday olacağı Bektaşı sırrı olmaktan çıktığında, kendisi seçimlere en az 5 – 6 ay kalmışken, bunu net masaya getirmedi ve “Siz aday olursanız kazanamayız, o zaman da bizim bu masada bulunmamızın bir anlamı yok” demedi ve masadaki oyunu değiştirmedi? Sayın Akşener’in bu cesareti gösteremeyip, yenilgideki payını saklama uğraşı, kendisine inananlarda bir kopuşa neden olursa hiç şaşırmamak gerekir.

İki; Ya hala anlayamamışlar ya da yerel seçimlerde AKP’nin değirmenine su taşımaya karar vermişler.

Öyle olmasa Sayın Akşener “Her birimiz ayrı ayrı seçimlere girelim var mısınız?” diye meydan okur mu? Tokat örneğinden yola çıkalım. İyi Parti’nin Tokat’ta bir ittifak ya da birliktelik yapmadan merkez dâhil herhangi bir ilçede yerel seçim kazanması mümkün mü?

Peki, Sayın Akşener ve milletvekili genel seçimlerinde kendisine hata yaptıran o anlı şanlı kurmayları bu gerçeği görmüyorlar mı? Ki milletvekili seçimlerinde belirledikleri aday listesiyle vekil çıkaramayacaklarını göremeyen kurmayların bunu da görmemelerine hiç şaşırmam.

Anlaşılan Tokat AKP İl Başkanı Sayın Ali Özer boşuna “12’ de 0” demiyor…

Allah’tan kimi ilçelerde partili seçmelerin genel başkanlarının sözünü dinlemeyip sandıkta ittifak yapma olasılığı canlılığını koruyor. Kaldı ki, Sayın Akşener’in bu meydan okumasının arkasından bazı büyükşehirler de dâhil, kazanma potansiyeli olan ilçelerde de destek isteyeceği yönünde üstü kapalı cümleler kurması da çelişki yaşadığını gösteriyor.

***

Sayın Akşener’in yaptığı konuşmasını yerele (Tokat’a) uyarladığımızda ise şu sonuçlar  ortaya çıkıyor.

Örneğin; milletvekili genel seçimlerinde genel merkez tarafından belirlenen milletvekili aday listesini düşündüğümüzde Sayın Akşener’in “Milletin iradesine göre değil, kendi keyiflerine göre siyasete yön vermeye heveslenenlerin, nobranların tezgâhlarını bozduk!’’ sözü askıda kalıyor.

Sayın Akşener yine konuşmasında “Biz bugünlere, kendi ikballerimiz için de gelmedik. Biz bugünlere, milletimiz için geldik. Hırslara esir olmadık. Kibirle kalplerimizi karartmadık. Makam sarhoşluğuna kapılmadık. Çünkü biz bugünlere, milletimizin teveccühüyle geldik. İşte bu yüzden, bizim siyaset anlayışımızın; yönü de, yolu da, pusulası da aziz milletimizin, ta kendisidir” diyor.

Bu sözüne itibar edip, Sayın Akşener’in kişisel olarak siyasetini bu anlayış üzerine inşa ettiğine inanabiliriz. Ancak yaşananlardan, bu anlayışın parti teşkilatlarında da hâkim olduğunu söyleyebilmemiz çok zor. Eğer kalpler kibirle karartılmasaydı, hırslara esir olunmayıp, bazı kişiler makam sarhoşluğuna kapılmasaydı, Tokat seçmeninin sesi, mesajı ve talebi duyulsaydı İyi Parti’nin bugün Tokat’ta 1 milletvekili vardı. Eğer Sayın Akşener’in konuşmasında dediği gibi, “millet iradesinin ölçüsü sandıksa”, sandıktan çıkan sonuç da; başarısızlıktır.

Konuşmasına “…millete kulak tıkayarak siyaset yapılmaz. Milletin kararının olmadığı bir yerden; sözde düşünürlerin, ‘kanaat önderlerinin’, siyasi elitlerin keyiflerine göre yaptıkları, tanzim üzerinden bir demokrasi inşa edilemez. Çünkü demokrasi yalnız ve yalnızca, milletle beraber inşa edilir ” diyen Sayın Akşener Tokat’ta millete (Tokatlılara) neden kulak tıkandığını anlatabilir mi? Ayrıca,   bu küçümsediği kanaat önderleri, siyasi elitler ve yandaş olmayan düşünürler de milletin bir parçası değil mi! Keza Tokat milletvekili listesini hazırlayanlar İyi Parti genel merkezinin elitleri, egemenleri değil mi? Bir genel başkanın edeceği söz mü bu!

Sayın Akşener ve kurmayları Milletvekili genel seçimlerinde Tokatlı seçmeni kendi anlatımıyla “sıkıştırıldığı kutuplaşma alanından derhal kurtarmak” için hangi adımı atmış da şimdi sıkıştırıldığı kutuplaşma alanından kurtaracağını söylüyor merak ediyorum.

2023 Cumhurbaşkanlığı ve  Milletvekili Genel Seçimleri ’ne gidilen süreçte il başkanlığı seçiminde yaşananlara, il başkanlığı ile ilçe teşkilatları arasındaki iletişim kopukluğuna, temayülün / ön seçimin iptal edilmesine, CHP listesinden seçime girilmemesine ve seçmende karşılığı olmayanların aday gösterilmesine ses çıkarmayan Sayın Akşener şimdi çıkıp da nasıl “Milleti; sandık geldiğinde, işaret edilen yere mecburen oy veren marabalar olarak gören ucube bir siyaset anlayışını yıkıp atmaktır. Millet iradesini de işine geldiğinde kutsayıp gelmediğinde aşağılayan büyük bir nobranlığı, siyasetten temizlemektir’’ diyebiliyor.

Söylediğinin tam tersine, İyi Partili Tokatlı seçmeni sandık geldiğinde işaret edilen yere mecburen oy veren marabalar olarak gören ucube siyaset anlayışını yıkamayıp, Tokat’ta uygulanmasına ses çıkarmayan ve buna neden olanları hala partide tutan da Sayın Akşener’dir.

Milletvekili genel seçimlerinde belirlenen aday listesini ve buna neden olanları dikkate aldığımızda Sayın Meral Akşener’in ‘’Birinci önceliğimiz parti aidiyetidir. Asla bu konuda herhangi bir hoşgörü yoktur. Herhangi bir tolerans yoktur. Bunu hissetmeyenler kapı burada’’ sözü askıda kalmıyor mu?

Sayın Akşener konuşmasında dile getirdiği ‘’Bizim, seçim sonuçlarından aldığımız mesaj; milletimizin, iktidarıyla muhalefetiyle Türk siyaseti için yeni bir anlayış talebinde bulunduğudur. Şüphesiz ki; hakiki yenilik, daima öze dönerek başlar. Bu yüzden biz de, yine ve yeniden; özümüze, en büyük gücümüze yani milletimize kulak vereceğiz” sözünde samimi ise işe ilk olarak Tokatlı seçmenin sesine kulak vermeli, Tokat İl Başkanlığı’nda bir değişim sürecini başlatarak yerel seçimlere hazırlanmasını sağlamalıdır. Genel seçimlerde ki başarısızlığı “çalışmadılar” bahanesiyle bazı İyi Partili üyelere yüklenmesine ve ihraç istemlerine onay vermemeli, gerçeği araştırmalıdır.

Sayın Akşener “İyi Parti olarak yeni dönemde millete rağmen değil, milletle beraber yapılan yepyeni bir siyasetin yolunu açacağız” sözünde samimi ise işe ilk önce ilçe teşkilatlarıyla kopukluk yaşayan Tokat İl Başkanlığı’ndan başlamalıdır. Çünkü ilçe teşkilatlarıyla kopukluk yaşamak, seçmenle (milletle) kopukluk yaşamaktır. Hem bu kopukluğu yaşayanlar hem de bu kopukluğa sebep olanları belirleyerek, seçmenin beklentilerine göre yepyeni bir siyasetin yolunu açacak olan da Sayın Akşener’dir.

Sayın Akşener yılların siyasetçidir. Hiç kuşku yok ki siyaseti, kendisi için, bir ikbal kaynağı olarak görmemiştir. Ancak şu çok açıktır ki, siyaseti kendileri için bir ikbal kaynağı olarak görenlere de engel olamamıştır. Tokat milletvekili seçimlerinde aday listesinin seçmenin beklentilerine göre değil, parti egemenlerinin isteğine göre belirlenmesi, ne kadar farkındadırlar bilmem, bu tercihle seçmenin küçümsendiği izlenimi verilmiş, seçim kazanmayı koltuk kazanmaya indirgeyen anlayışa ve seçmenimizi, hür değil, makbul vatandaş olmaya zorlayan dayatmacı siyasete yol verilmiştir.

Sayın Akşener “Yeni dönemde de her bir vatandaşımızı dinlemeye devam edeceğiz, İyi Parti’nin pusulası, her daim millettir. İyi Parti, milletin talebi, hakkı, haklı itirazıdır. İyi Parti, sadece ve sadece, milletin olduğu yerde durur. Partimizin başkaları gibi kendi içine kapanan, kendi kendini doğrulayan, milletle değil kendisiyle meşgul olan bir yankı odasına dönüşmesine, siyasetin de bu çukura düşmesine izin vermeyeceğiz!” sözünde samimi ise sadece il başkanını değil, başka illeri bilmem ama Tokat ölçeğinde tüm ilçe teşkilatlarını, yönetimlerini ve seçmenlerinin “haklı itirazlarını” dinlemelidir.

Bunu da bir yetkili gönderip, “dostlar alışverişte görsün” hesabı ilgili tarafların tamamını bir araya toplayarak ve kısaca dinleyerek değil, ilçe başkanlarından, yönetim kurulu üyelerinden ve o küçümsediği parti ileri gelenlerinden başlamak üzere ilgili tarafları tek tek toplayarak, odak grup görüşmeleri ve anketler yaparak yapmalıdır.

2023 genel seçimlerinde Tokat’ta yaşanan tablo Sayın Akşener’in “…millete tepeden bakanlara, yer olmayacak! …her şartta, kendini düşünenlere, yer olmayacak! Söylediğimiz söz, milletin sözü olacak! Ve bu sözde; yalana bulanmış, ihtiras sözcükleri olmayacak! Sunduğumuz yol, milletin yolu olacak! Ve bu yolda; hiçbir yere varmayan çıkmaz sokaklar olmayacak!’’ sözlerini ne yazık ki doğrulamıyor.

Keza Sayın Akşener’in konuşmasından çıkardığım, ittifaklarla yürümeyi değil, İyi Parti’yi bir numaraları parti yapmak ve seçmenin desteğini alacak bir merkez sağ parti oluşturmak iddiasında olmasıdır. Ancak Sayın Akşener’in bir “merkez sağ” partisi olabilmesi için önce “küçük MHP” görüntüsünden kurtulması gerekmektedir. Bu amaçla hem genel merkezde, hem de Tokat gibi kimi teşkilatlardaki MHP tandaslı yapılardan ve zihin dünyalarıyla Araf’ta kalmış kadrolardan kurtulması sağlanmalıdır. Kararsız ya da bir arayış içinde olan seçmenin MHP ve merkez sağa yakın partiler dururken, küçük MHP’ye ihtiyacı yoktur.

Özetle; başka il ve ilçeleri bilemem ama İyi Parti yerel seçimlerde İl başkanlığı ile ilçe teşkilatları arasındaki iletişimsizliği bir değişim ile önlemez, Tokat merkez ve ilçelerinde bir ittifak ya da birliktelik yapmazsa sebep olduğu sonuçlarına da katlanacaktır.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.