Mekanizma denilen, insanlık onurudur
Ekonomistler çok şey biliyor olsalar da, “Aristo Mantığı” nı bilmiyorlar demek ki…
Ne diyor AKP İradesi; “Bakın Kandil CHP’yi ve Millet İttifakı’nı destekliyormuş, gördünüz mü, bu CHP’nin, bu Millet İttifakı’nın, bu Kılıçdaroğlu’nun kim olduğunu, kimler tarafından desteklendiğini”…
İşte size Aristo Mantığı… Nedir bu Aristo mantığı; en kısa misalle: Kalem kırmızıdır, demek ki bütün kalemler kırmızıdır veya kırmızı olan her şey kalemdir…
Olabilir, Kandil kendi hesabını kitabını yapmış ve Kılıçdaroğlu’nu veya Millet İttifakı’nı ehven-i şer, yani kötülerin iyisi olarak görmüş ve Millet İttifakı daha iyi demiş olabilir.
Eşkiyanın ne yapacağını, nasıl düşüneceğini bilemeyiz… Bu Millet İttifakı’nın veya Kılıçdaroğlu’nun “Kandilci” veya “PKK Sevicisi” olduğunu mu gösterir…
“PKK Sevicisi” olmak ne idüğü belli olmayan çözüm süreciyle olur, Valilere PKK militanlarına sakın dokunmayın demekle olur, hudutlarımızda çadır mahkemeleri kurmakla olur…
Daha da somutlaştıralım… İki kere ikinin dört ettiğini bildiğimiz kadar Hizbullahçı olduğunu bildiğimiz Hüda-Par’ın AKP’yi desteklediğini bilmeyen var mı, yok… Zaten resmen de ortak oldular, saklısı gizlisi kalmadı…
Peki, bugün dünyadaki herhangi bi devlet başkanı, kral veya cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ı ve AKP’yi destekliyorsa Hizbullahçı mı olacak…
Bugün Afganistan’da Katil Şeriatçı Taliban Örgütü, Suriye’de Beşar Karşıtı El Nusra ve sonu gelmiş olsa da, birtakım Arap ülkelerinde at koşturmakta olan İhvan yani Müslüman Kardeşler Kanlı Terör Örgütü de Erdoğan’ı ve AKP’yi açık açık desteklemiyor mu? O zaman çıkar ve ticaretleri gereğince AKP’yi destekleyen bir kısım Avrupa ülkeleri Talibancı, El Nusracı veya İhvancı mı oluyor?
Kandil’in hesabını bilemeyiz, dedik ya eşkıyanın ne yapacağı belli olmaz diye…
Biz yurtsever çizgimizi Kandil’in tahlil ve tercihlerine göre tayin edemeyiz, etmeyiz. Asla ve asla Kandil’e veya İmralı’ya elçi de göndermeyiz, o hesabı elçi gönderenler verecek…
Gelelim “Mekanizma” meselesine… Erdoğan doğru söylüyor; “Mekanizma”, akıl, mantık, vicdan, insan ve doğa sevgisi, demokrasi aşkı, hak-hukuk-adalet beklentisinin bileşkesi olan “Mekanizma”; zulme, işkenceye, ABD uyduluğuna, aydın karşıtlığına, bilim ve sanat düşmanlığına karşı olan inanç, azim ve kararla AKP İradesinin karşısına dikildi işte…
İnsanlık onuru böyle bir şeydir; sabreder, katlanır, sübjektif ve objektif şartların oluşmasını bekler ve birdenbire zulmün, köleliğin, haksızlığın, hukuksuzluğun, adaletsizliğin, otokrasinin karşısına işte böyle bir mekanizma ile dikilir.
Aynı Ulusal Kurtuluş Savaşımızda olduğu gibi; hani şu İskilipli Atıf’ın, Şeyhülislam Mustafa Sabri’nin, Said-i Nursi’nin, İhsan Şener’in, Fethullah Sırıtan’ın, Fesli Kadir’in inkâr ettiği Ulusal Kurtuluş Savaşımızda olduğu gibi…
AKP İradesi bu defa haklı… İnsanlık Onuru, yenilmez bir mekanizma oldu ve AKP İradesinin karşısına dikildi…
Çaresi yok usta, İnsanlık Onuru kazanacak…