“İttifak ortağıyız, iktidar ortağı değiliz”
Tokat Adalet ve Kalkınma Partisi İl Başkanlığı’nın Gazeteciler ve Basın Bayramı gününde düzenlediği toplantıyı videodan izledim.
Dikkatimi birkaç husus çekti.
Yapılan çalışmalardan ve açıklamalardan Adalet ve Kalkınma Partisi’nin gelecek dönemde tüm birimleriyle bir bütün olarak “siyasal iletişim” çalışmalarına ağırlık vereceği anlaşılıyor.
Bunun çok yerinde olacağını, kişisel olarak son yerel seçimlerde yaşanan başarısız sonucun sağlıksız ve plansız bir siyasal iletişimsizlik sorunundan kaynaklandığını belirtmeliyim.
Konuyu öncelikle bir hususun altını çizerek açıklamaya çalışayım. Kamu kurumlarının örneğin; İl Genel Meclisi’nin ve İl Özel İdaresi’nin yapacağı iletişim Kurumsal İletişimdir. Parti teşkilatının yapacağı iletişim şekli ise “Siyasal İletişimdir.” Bu iki iletişim türü birbirinden farklıdır.
Bu bağlamda Adalet ve Kalkınma Partisi il teşkilatının siyasal iletişim konusuna önem verecek olmasını değerli buluyor ve bu konuda bazı uyarılarda bulunmak istiyorum. Çünkü bugün şehrimizi bir yabancının yönetmeye çalışıyor olmasının birinci derecedeki sorumlularıdır.
Bu da gereklidir ama siyasal iletişim çalışmaları salt basın toplantıları yapılarak sürdürülemez. Bu şekilde yararlı sonuçlar da alınamaz. Siyasal iletişimde iletişim sorunu ancak bir medya planlaması yapılarak çözülebilir.
Siyasal iletişime yönelik medya planlaması şehirdeki birkaç basın yayın organına açıklama yapmak, haber yaptırmak değildir. Yerelde ve sözde medya kuruluşlarına medya planlama aşamalarını bilmeden gerçekleştirilen medya satın almanın, medya planlama zannedilmesi kurum ve kuruluşlara zaman ve mali kayıplar yaşatmakta, olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Medya planlaması, çok seyredilen, okunan, dinlenen ve popüler birkaç mecrayı seçme işi de değildir. Medya planlaması hedef kitlenin ilgilendiği zannedilen birkaç kitle iletişim aracına reklam vermek, birtakım kişilere yazı yazdırmak kadar basit bir iş de değildir.
Medya planlaması, pazarlama, reklamcılık ve iletişim alanının en teknik konusudur ve kendine özgü birçok kavramı içinde barındırmaktadır. Medya planlama, pazarlama amaçlarının belirlenmesi ve reklam mesajının tüketicilere iletilmesi için bir takım stratejik kararların alındığı bir süreçtir.
Daha basit bir tanımlama yapmak gerekirse; medya planlama “bir markanın, bir hizmetin veya bir fikrin potansiyel alıcısına /ilgilisine ulaştırmanın en iyi yolu nedir?” sorusuna cevap verecek bir dizi seri kararların alındığı bir süreçtir.
Medya planlamasından amaç; ayrıntılı bir medya analizi ve medya planlaması yapılarak, en uygun maliyetle, en potansiyel kitleye, en doğru zaman aralığında, doğru mecralar üzerinden, en etkili içerik ve tasarımla ve en etkin biçimde iletilmesini olanaklı kılacak, ardışık olarak beslendiği stratejilerin belirlendiği medya birleşimini (kombinasyonunu) bulmaktır.
Medya planlama çalışmalarının bu temelde ve bir takvim dâhilinde yapılmadığı sözde siyasal iletişim çalışmaları ne yazık ki beklenen sonuçların alınmasını sağlamaz.
Yerel seçimler buna en çarpıcı örnektir. Hedef kitle yani seçmen, yerel seçimde yetersiz seviyede verilen mesajı reddetmiş, mesaja kapalı hale gelmiştir. Sayın Başkanın, O’na akıl ve yön verenlerin, “mesajlarını reddeden veya kapalı hale getiren” kitlenin boyutundan ve bu kitlenin “tepkisel davranışlarından” haberi olmamış, bu yönde bir veri elde etme arayışına da girmemişlerdir.
Adalet ve Kalkınma Partisi yerel seçimlerde sürdürülmeye çalışılan sözde siyasal iletişim ya da seçim kampanyalarının bekledikleri sonucu vermediğini, yerel seçimi bir yabancıya kaybederek öğrenmişlerdir.
Elbette yerel seçim sonuçlarına etki eden, kişisel olarak 26 maddede sıraladığım başka nedenler de vardı (bilmek isteyen olursa gönderirim) ancak en büyük nedeni siyasal iletişimsizliktir.
***
Dikkatimi çeken diğer bir husus da, İl Başkanı Sayın Ali Özer’in manşet olacak “ittifak ortağıyız, iktidar ortakları değiliz” sözleriydi.
Gerçi Sayın Özer yanlış bir anlaşılmaya sebebiyet vermemek için bu sözü “Hizmetler iktidar eliyle gelir” anlamıyla söylediğini belirtti ama bu açıklamayı MHP’nin yerel seçimde kendi lehinde kullandığını ve bundan sonra da kullanabileceğini de o an için düşündü mü bilmiyorum.
Çünkü MHP yerel seçimlerde, ülkede ve şehrimizdeki olumsuzlukların ortağı ve sorumlusu olmadıkları yönünde bir seçim çalışması yürüttüler ve olumsuzlukların sorumlusu olarak Adalet ve Kalkınma Partisi’ni gösterdiler. Elbette seçimin kaybedilmesinin başkaca nedenleri de var ama Tokat MHP bu seçim kampanyaları sırasında bunu işleyerek başarılı oldular.
Sayın Ali Özer tanıdığım kadarıyla konuları kırıp dökmeden, küsüp incitmeden açıklayabilecek donanıma sahiptir. Bu bağlamda ittifak ortağı olsa da MHP’nin olumsuzluklarından örneğin; Gazeteciler ve Basın Bayramı’nda 154 kişilik listenin hazırlanması yanlışlığına da değinmesini arzu ederdim.
Her ne kadar 154 kişilik listeyle ilgili olarak CHP İl Başkanı Sayın Çağdaş Kurtgöz ’ün bir iki kelam etmesi daha gerçekçi olurdu ama İktidar partisi il başkanının iki kelam etmesi daha etkili olurdu sanırım.