Tokat Belediyesi’nde yapılan üst ve orta düzey yönetici değişiklikleri
Önce bir not düşeyim.
İzleyen okurlar anımsayacaklardır. Yerel seçim sürecinde Sayın M. Kemal Yazıcıoğlu’nun Tokat Belediye Başkanlığına aday gösterilmesini çeşitli nedenlerle yerinde bulmadığımı belirten yorumlayıcı nitelikte yazılar yazdım.
Seçim süreci tamamlandı ve Sayın M. Kemal Yazıcıoğlu yürütülen başarılı bir seçim süreci sonucunda Tokat Belediye Başkanlığını kazandı. Bana kendisini ve ekibini tebrik etmek düşer. Bundan sonrasını zaman gösterecek!
Elbette bunda siyasal iktidarın, AKP yerel teşkilatının, kurmaylarının, eski Başkan Sayın Eyüp Eroğlu’nun ve diğer muhalefet partilerinin (CHP ve İyi Parti) neden oldukları, uzunca ve ayrı bir yazı konusu olacak çeşitlilikte sebepleri var.
Seçilen M. Kemal Yazıcıoğlu 31 Mart’tan itibaren Tokat’ımızın Belediye Başkanı oldu. O’nun başarı ya da başarısızlığından etkilenecek olan bizler ve içinde yaşadığımız Tokat şehri olacak. Bu nedenle de başarılı olmasını ve Tokat’ın 5 yıl kaybetmemesini dilerim.
Bu tarihten sonra bize, en azından bana düşen, bundan önceleri yaptığım gibi, Tokatla ve belediye ile ilgili konular hakkındaki düşünce ve önerilerimi, yapılan ya da yapılması düşünülen icraatlar hakkındaki değerlendirmelerimi kamuoyuna açık biçimde ilgililerine iletmek, tarihe not düşmektir. Değerlendirmeye alıp almamaları elbette ilgililere kalmıştır.
***
Gelelim belediyede yapılan üst ve orta düzey yönetici değişikliklerine…
Tokat Belediyesi’nde yönetim kadrolarında değişiklik yaşanması kimilerince beklenen, kimilerince de beklenmeyen bir durum gibi karşılansa da, benim için çok şaşırtıcı olmamıştır.
Şaşırtıcı olmamıştır çünkü Tokat Belediyesi’nde yönetsel etkinliğin ve örgütsel verimliliğin sağlanamaması saptaması, Tokat Belediyesi bünyesinde yürütülen kapsamlı bir araştırma sonucunda ve veri temelli olarak çok önceden ortaya konulmuştur.
Nitekim bu araştırma sonucunda Tokat Belediyesi’nde yapılan ve dönemin Belediye Başkanı Sayın Eyüp Eroğlu’nun “silkelenme” olarak tabir ettiği ve Aralık 2019 da gerçekleştirdiği orta düzey yönetici yer değişikleri kamuoyunun dikkatini çekmiştir.
O günlerde de belediye tepe yönetimi (Başkan ) ve üst yönetim (başkan yardımcıları) hizmet performansındaki sorunları görmüş, daha verimli, motivasyonu daha yükseltilmiş bir hizmet anlayışını geliştirme çabasına odaklanmışlardı.
Ne yazık ki, orta düzey yöneticilerde yapılan bu yer değiştirmeleri (görev değişiklikleri) belediyenin genel performansına beklenen katkıyı yapmamış, özellikle kadrolu orta düzey yöneticilerin önemli bir kısmının, çağdaş yönetişim anlayışını içselleştirmiş liyakatli kadrolarla değiştirilmesi yasal açıdan mümkün olmadığından, bu rotasyonların (görev değişikliklerinin) belediyenin hizmet üretme performansı üzerinde beklenen etkiyi yapmadığı zamanla anlaşılmıştır.
Bu nedenle özellikle orta düzey yöneticilerde yaşanan kadro atamaları benim için şaşırtıcı olmamıştır.
Benim için şaşırtıcı olan üst düzey yönetici değişiklikleri ve değişiklik yöntemi olmuştur.
Çünkü belediye bünyesinde yapılan kapsamlı araştırma sonuçları, üst düzey yöneticilerin (başkan yardımcılarının) belediyedeki kimi sorun alanlarına vakıf olduklarını ve orta düzey yöneticilerdeki yönetim kabiliyet ve donanım düzeyleriyle ilgili fikirleri olduğunu göstermiştir.
Buna karşın yeni yönetim tarafından bir tercih yapılmış ve kadrolu 3 belediye başkan yardımcısının değiştirilmesi yönünde bir karar alınmışsa, bunun da yasaya uygun ve onurlu bir şekilde yapılması daha doğru olurdu. Kadrolu başkan yardımcılarının yasaya ve etiğe uygun olmayacak şekilde bir alt kadroya (müdürlüğe) düşürülmesi, bu yolla bu insanların düşürüldükleri alt görevi kabullenmeye, istifaya ya da dava açmaya zorlanmasını doğru bulmadığımı söylemek zorundayım.
Unutulmasın ki bugün yasaya, etiğe ve yönetim ilkelerine aykırı iş ve işlem yapanlar günü geldiğinde yapılanların sonuçlarını ve benzer uygulamaları kendi kucaklarında bulabilirler.
Belediyede böyle bir geleneğin başlatılması kurum hafızası ve verimliliği açısından da yararlı sonuçlar doğurmayacaktır. Söz konusu başkan yardımcıları aynı zamanda kurumun hafızası niteliğindedir. Bu hafızadan yararlanmak yerine hafızayı yok etmek, onların yerine gelecek başkan yardımcılarının da işlerini zorlaştıracaktır.
Belediyede denilen organizasyon canlı bir organizma gibidir. Bu organizasyonda görev alan her düzeydeki yeni yöneticilerin, eski yöneticilerin iş deneyimlerinden yararlanamamaları halinde bu yapıyı tanımaları uzun süre alacak, hedeflenen “değişim” süreci ya çok uzun zaman alacak ya da sloganlarda kalacaktır.
Kaldı ki her seçilen belediye başkanı performans ölçümünde başarılı bulunan üst düzey yöneticileri ya da orta düzey yöneticileri sırf parti aidiyetinden ya da düşünsel alanları üzerinden değiştirirse kurumsal aidiyet kaybolacak, buna bağlı olarak motivasyon düzeyi azalacaktır.
Lütfen, bu değerlendirmelerimden yeni yönetim tarafından atamaları yapılan yeni başkan yardımcılarının liyakatli olmadıkları anlamı çıkarılmasın. Bu anlamda olumlu ya da olumsuz bir değerlendirme yapabilecek ne bir bilgiye, ne bir tanışıklığa sahip değilim. Zamanla tanıyacağız.
Esasen partilerin yaptıkları en büyük hatalardan birisi, belediye meclis üyelerini seçerken, başkan yardımcılığı için gerekli bilgi, birikim ve donanıma sahip iki başkan adayını belirleyerek meclise sokmamalarıdır.
***
Bu konuda diğer çekincelerimi ve sakıncalı gördüğüm hususları da hem tarihe, hem de ilgililere not düşeyim.
Tokat Belediyesi’nin yeni bir hizmet anlayışına, çözüm odaklı yeni bir yaklaşıma, ayrıştırıcı dilden uzak, hangi parti, ideoloji, inanç ya da mezhepten olursa olsun yüzünü bütünüyle topluma dönmüş, toplumla konuşmayı, anlaşmayı, sorunların çözümüne sözde değil özde ortak etmeyi amaçlayan bir hizmet anlayışına ihtiyacı var.
Kişisel düşüncem; başarılı bir yönetimi hedefleyen ve bunu bir takım oyunu olarak gören yöneticilere düşen, toplumu siyaseten ayrıştırma ( politize etme) ya da sırf siyasi güdülerden yola çıkarak toplumun bir kesimiyle tartışmak, kavga etmek, söylentilere neden olmak ve kimi odaklara şirin gözükmek değil, sorunlara çözüm üretecek ve toplumun da dikkatine çekebilecek liyakatli kadrolar oluşturmaktır.
Başkanlar gelip geçicidir ama kadrolar kalıcıdır. Belediyenin başarılı hizmetler üretmesi sahip olduğu liyakatli kadrolarla mümkündür. Çünkü nasıl ki bir orkestra şefi orkestradaki tüm enstrümanları çalmak zorunda değilse bir belediye başkanı da her şeyi bilmek zorunda değildir. Belediye başkanına düşen tıpkı orkestra şefi gibi kurumda ahenkli bir ses, bir ekip çalışmasını sağlamaktır. Bunun için de orkestra elemanlarını liyakatli insanlardan seçmelidir. Parti, eş dost akraba üzerinden değil.
Ayrıca belediye tepe yönetimi başta olmak üzere, üst ve orta düzey yönetiminin, Tokat toplumunun herhangi bir kesimiyle didişmeyi, kavga etmeyi, laf sokmayı araç edinmiş bir muhalefet anlayışıyla hizmet etmeye çalışması da sağlıklı bir yaklaşım değildir. Bunun hoş olmayan örneklerine bir önceki dönemde şahit olduk.
Özellikle başarılı bir belediye başkanına düşen; mensubu bulunduğu partisinin siyasetçilerini, ileri gelenlerini, üyelerini, yandaşlarını koşulsuz memnun etmek değil, tam tersine bu tip gündemlere teslim olmadan Tokat şehrinin ve kentsel gelişimin gerçek gündemini konu edecek siyaset üretebilmektir.
Bir belediye başkanı, yardımcıları ve müdürleri siyasetin kayıkçı kavgalarına teslim olmadan, yaşadıkları şehir için sürdürülebilir, gerçekçi ve somut çözümler üretiyor, aynı hedefleri paylaşıyor ve bunu da topluma ulaştıracak şeffaf ve katılımcı bir yöntemi; yönetişimi geliştirebiliyorlarsa her daim toplumun desteğini ve teşekkürünü alırlar.
İki şık vardır; ya maytap gibi parlayıp çabuk sönmek ya da kandil gibi sokakları aydınlatmaktır, hem de kendisini tüketme pahasına…
SONRAKİ YAZI:
Tokat Belediyesi Hanımeli Merkezleri ve Mahalle Konakları