Tokat İyi Parti’yi bekleyen tehlike…
Bilindiği gibi siyasal iktidarların halka dayanması günümüzde tartışmalı hale gelse de, genellikle seçimle olurken, onun gerçek iradesini oluşturan milletvekili seçimlerinin halka dayandığını söyleyebilmek pek mümkün değildir.
Bunun için, oy hakkına sahip olanların sandık başına giderek milletvekillerine yönelik tercihlerini belirlemelerine yönelik en uygun ortamın seçimle yaratıldığı söylense de, uygulamada milletvekili seçme tercihi seçmenin değil de, genellikle partiye egemen olanların elindedir. Onlar diledikleri kişiyi seçilecek listeye koyarlar, bize de partiye verdiğimiz oylarla partiye egemen olanların tercihlerini onaylamak kalır.
Bugün ne kadar demokratik olduğu tartışmalı olan, “demokratik ilkelere dayanmak suretiyle yapılacak bir seçimin” sonucunda ortaya çıkacak iradenin halkın iradesi olduğunu söyleyebilmek pek mümkün değildir.
Böyle bir seçimin alt yapısını oluşturan milletvekili adaylarının parti genel merkezince saptanması da hiç kuşkusuz demokratik değildir.
Bugün ki uygulamada, milletvekili olmak isteyenlerin (aday adaylarının) önceden saptanarak halkın bilgisine sunulması ve kimin aday olacağının belirlenmesinde seçmenin etkili olduğu söylenebilir mi?
Günümüzdeki uygulama, ön seçim dışında, siyasal parti adaylığı, aday olmak isteyen kişilerin partinin önerisiyle kazandıkları adaylıktır. Parti adaylığı, partinin aday olmak isteyenler, yani aday adayları arasından parti adayı olarak seçerek yetkili makamlara bildirmesiyle açıklanır. Kimi uygulamalar da göstermiştir ki, temayül filan masaldır! İstisnalar dışında genel uygulama, parti egemenleri, aday adaylarından hangilerinin aday olarak önerileceğini, dolayısıyla parti adayı olarak seçmenlerin karşısına çıkacağına karar verirler. Partilerin aday saptama yöntemleri demokratik rejimin temsil müessesesi ile değil, siyasal partinin uyguladığı yöntemlerle açıklanabilir.
Bu girişi neden yaptım?
Buraya kadar yazdıklarım, istisnaları bulunsa da genel olarak milletvekili adaylarının partiye egemen olanlarca belirlenmesiyle ilgiliydi.
Ancak İyi Parti, yeni kurulan, genellikle sağ eğilimli; çoğunluğu artık beğenmedikleri ya da politikalarını onaylamadıkları için MHP’den veya başka partilerden bir nedenle kopan kişilerce oluşturulan ve merkeze konumlanmak istediğini açıklayan bir parti olması nedeniyle bu partide milletvekili adaylarının belirlenmesi çok hassas bir konudur.
Öyle ki, Ocak 2023 ayında seçilecek İyi Parti Tokat il başkanının tavrı ve düşünsel alanı (zihinsel dünyası) bile seçmen tercihlerini olumlu ya da olumsuz anlamda etkileyebilir. Daha önce İl başkanlığı ile merkez ilçe başkanlığı arasındaki adı konmamış gizli çekişme (kopukluk da diyebiliriz) bu endişeleri canlı tutmaya yetiyor.
Bu endişeler boş değildir!
Örneğin; İyi Parti Genel Merkezi’nde danışman olduğu ifade edilen Sayın Fatih Demirkol’un yanına yeni Merkez ilçe başkanını ve Tokat il başkanlığına aday olan, eski merkez ilçe başkanı Sayın Hakan Karagöllü’yü alarak, birlikte ilçe teşkilatlarını ziyaret etmesi, üstü örtülü ya da açık Sayın Hakan Karagöllü’ye destek verdiği algısını oluşturmaktadır. Sergilenen fotoğraf Sayın Hakan Karagöllü’nün il başkanı seçilmesi halinde başka alanlarda, başka bir çekişmenin, kopukluğun sürebileceğini akla getiriyor.
Sayın Fatih Demirkol neden diğer il başkan adayları için de aynı duyarlılığı göstermiyor, üç adayla birlikte bu tür ziyaretleri gerçekleştirmiyor, birliktelik mesajı vermiyor da, sadece bir adaya destek verdiğine dair fotoğraflar vererek (ve paylaşarak), bir algı oluşturmaya çalışıyor. Neden partide ayrışma yaratacak hamleler yapıyor? Sosyal medyada Merkez ilçe başkanı ve Sayın Karagöllü ile öyle bir toplantı fotoğrafı vermiş ki, baktığınızda Sayın Karagöllü lehine ilçelerde nasıl bir delege çalışması yapacaklarını konuştukları düşüncesine, izlenimine kapılıyorsunuz.
Her İyi Partili üyenin, delegenin gönlünde bir aslan yatabilir. İl başkanlığına aday olanlardan beğendiklerini destekleyen, onlarla seçim çalışması yapan partililer (üyeler) hatta delegeler olabilir. Ama parti genel merkezinde danışman olan birisinin fotoğraf karelerinin arkasına sığınarak, il başkanlarından birisine açıkça destek verdiğini sergileyerek delegeyi etkilemeye çalışması etik değildir ve siyasi nezakete de uymaz.
Çıkar elde etme anlayışından kaynaklandığı söylentisi yayılan bu kişisel tutumların sergilenmesi, Tokat İyi Parti’nin kurumsal kimliğine zarar vermiyor mu?
İyi Parti Genel Merkezi Tokat İl Başkanını saptamış da delegenin mi haberi yok? Orda burada konuşulan “asker delege” konusuna girmiyorum bile.
Başkan adaylarını tenzih ederek, siyasal stratejinin şu genel ve önemli notunu da düşeyim. “İdeallerine ulaşmak için her yolu denemekte sakınca görmeyen, siyasi etiğe karşı daima çıkarını önceleyen, davranışlarında siyasi etikten uzak olmayı benimseyen bir siyasetçinin büyük ideallere ulaşması mümkün değildir.”
Kitleleri yanlış yönlendirmenin, yanıltmanın her zaman acı bir faturası olur. Bazen bir mevki veya makam bazen ise duygusal bir kopuş… İnandırıcılığın ve güvenin bittiği yerde hep bir kaybediş vardır.
Bildiğiniz gibi İyi Parti ilçe kongrelerini tamamladı ve il başkanlığı için Ocak 2023 de seçim yapacak.
Bu yazımdan dolayı “Bay yazar endişelenmesin!” diye başlayıp, “Parti bir ve bütün olarak seçimlerden çıkacak ve seçimlere hazırlanacaktır” benzeri süslü cümleler kuran taraftarlar olacaktır. Ancak “Seçilecek il başkanı ve yönetimi, bir ayrışmaya, kamplaşmaya mahal vermeden, teşkilatlarıyla işbirliği içinde iktidar için seçimlere hazırlanabilecek midir?” sorusu sade seçmende güncelliğini korumaktadır.
Örneğin; Demokrasilerde iktidar olabilmek, seçimleri kazanmaktan geçtiğine göre, Tokat İyi Parti il ve ilçe teşkilatları milletvekili “aday gösterme” konusunda nasıl bir tavır alacaktır? Aday belirleme konusunda “siyasi yelpazenin tam merkezinde olan bir siyasi parti” söylemine uygun davranarak, seçmen kütlesiyle, partinin yeni politik yaklaşımları arasında sağlıklı bir bağlantı noktası mı oluşturulacak, yoksa eski politik yaklaşımlarda dayatarak, İyi Partiye oy vermeyi düşünen önemli bir seçmen kütlesiyle arasındaki bağ mı koparılacak?
Yanlış anlaşılmasın! Konumuz özneler yani kimin il başkanı seçileceği değil, seçimler sonrası sergilenecek zihinsel ve yönetimsel uygulamalardır. Çünkü Genel Başkan Sayın Meral Akşener’in sözünü ettiği ve şahsen benim de yürekten katıldığım “Bu seçim son seçimdir” uyarısı, partili partisiz herkes için, Tokat İyi Parti İl Başkanlığı seçimlerini önemli kılıyor. Hizipçi yaklaşımlardan vazgeçmeyen, özel çıkarları öne çıkarma gayret ve çabasında olan ve henüz tamamıyla bu partiye mal olamayıp Araf’ta kalanlarla, İyi Parti’ye hak ettiği ivmenin kazandırılacağı düşünülebilir mi?
Katılmayanlar olabilir, bu seçime giden yolda İyi Partililerin çıkar çatışmaları yaşamalarına, bir ayrışmaya, kamplaşmaya neden olmaya hakları yoktur. Bu onlara; yani İyi Parti’ye güvenenlere haksızlık olur. 2023 seçimlerine çok kısa bir zaman kalmıştır. Bu süreci herhangi bir ayrışmaya mahal vermeden, birleştirici ve akılcı bir yöntemle geçirerek, önce 2023 genel seçimlerinden ve sonrasında da 2024 yerel seçimlerinden başarıyla çıkmak zorundadırlar. Bu İyi Partililere yüklenen ağır bir sorumluluktur.
Kuşkusuz bugün için İyi Parti, Tokat da dâhil tüm Türkiye’de sağ kulvarda yer alan rakiplerinden çok daha güçlü görünmektedir. İyi Parti’yi böylesine güçlü yapan, altını özenle çiziyorum, merkezde yer alma iddiasıdır. İyi Parti’nin merkezde yer alma söylemi, içinden çıktığı partiye ömrü boyunca oy vermemiş insanlarda da İyi Parti’ye oy verme isteği ve eğilimi oluşturmaktadır.
İşte bu nedenle umar ve dilerim, İyi Parti il ve ilçe yönetimleri ve delegeleri kendi aralarında bir ayrışmaya, kişisel çıkara dayalı kamplaşmaya meydan vermeyecek bir oluşumu gerçekleştirebilir, hamasi söylemlere fazla itibar etmeden, özellikle aday belirleme aşamasında partinin yapısını, geçirdiği sürecin niteliğini hassasiyetle dikkate alır, yerel parti içi iktidar çekişmelerinin gözlemleneceği noktalara erişmez.
Bugün siyasal iktidarın Tokat milletvekilleriyle, Tokatlıların sağlıklı bir diyalogundan söz edebilir miyiz? Siyasal iktidarın Tokat milletvekilleri steril ortamlarda, düğünde, davette, kamu bürokrasisinin düzenlediği gezilerde gün öldürmektedirler.
İşte İyi Parti merkeze konumlanan ve yukarıda özetlediğim durumu Tokatlıların lehine kökten değiştirebilecek taraflardan birisidir. İyi Parti’nin merkeze konumlanan bir parti olma söyleminin, parti seçmen oluşumunda da çok etkili olduğu hep anımsanmalıdır.
Her ne kadar milletvekilleri, parti tarafından seçilmekte; seçmenler de bu seçimi onaylamaktan başka bir şey yapmıyor olsalar da, partiye oy vermeyi düşünen seçmenlerde bir kopukluğa sebep olmamak için, ülke ölçeğinde nasıl olur bilmem ama Tokat ölçeğinde “adayların merkeze uygun profilli” olmasında büyük yarar vardır. İl başkanlığı ve ilçe teşkilatları bir bütünlük içerisinde aday belirleme noktasında inisiyatif alabilir, analitik ve sistematik bir yaklaşımla belirledikleri kriterler doğrultusunda genel merkeze bu yönde bir görüş bildirebilir / ısrarcı olabilirler.
Bu aşamada, MHP’den koparak İyi Parti’de siyaset yapmaya soyunanlar, siyasetin de hayat gibi kendi kendini yenilemesi gerektiğini bilmeleri gerekmektedir. Kendilerini yenilemeyen, İyi Parti’nin ideallerini, merkeze konumlanan bir parti olma gayesini ve politikalarını içselleştiremeyen ve hala “MHP damarından” beslenen, bu kimlikleriyle ve dominant karakterleriyle tanınan kişiliklerin partide ön almaları, aksi iddia edilse de, partiye oy vermeyi düşünen seçmenlerde bir kaçışa neden olabileceği asla göz ardı edilmemelidir.
MHP ve AKP’ ye oy vermeyen ancak bu seçimlerde İyi Parti’ye oy vermeyi düşünenlerle, kararsız seçmen bu gerçeklikten uzak değildirler ve ilk yanlışlıkta partiden bir uzaklaşma yaşayabilirler. Nasıl bir seçim ittifakı yapılır bilmiyorum ama yapılan sohbetlerde ”Oyumu İyi Partiye vermeyi düşünüyorum ama kararımı Tokat milletvekili adaylarını ve profillerini öğrendiğimde karar vereceğim” diyenlerin varlığı küçümsenmemelidir.
Dilerim yapılan seçimler sonucunda, Sayın Meral Akşener’in “son seçim” dediği genel seçimlere yerel düzeydeki parti-içi hizipleşmelerin gölgesinde gidilmeyeceği bir zemin oluşturulur ve seçimlerde hayal kırıklıkları yaşamayız.
Özetle: Bir değişim fırsatının eşiğine geldiğimiz bu günlerde, İyi Parti’nin Tokat özelinde ayrıştırıcı değil birleştirici olan, iç çekişmelerini bitirerek taban ile tavanı birleştiren, tüm teşkilatlarıyla işbirliğine ve istişareye önem veren, seçmenlerini kucaklayan ve teşkilatlarının sorunlarıyla hemhal olarak İyi Parti’yi seçimlere hazırlamakta rehber olacak bir il başkanı ile seçmenin karşısına çıkması ve ortaya çıkan fırsatın değerlendirilmesi, gerek 2023 genel seçimleri, gerekse 2024 yerel seçimleri için hayati önem taşımaktadır.