Tokat Siyaset-İş Dünyası-Medya Buluşması’ndan… (2)
Tokat Siyaset-İş Dünyası-Medya Buluşması’nda konuşan vekillerin birçoğu Tokat’ın makro sorunlarından söz ettiler.
Tokat’ın makro; yani siyasal iktidar ve onun yereldeki temsilcileri tarafından çözüme kavuşturulması gereken sorunları artık hepimiz tarafından biliniyor olması nedeniyle, benim en çok dikkatimi çeken konuşma Sayın Yücel Bulut’un yaptığı konuşmaydı.
Çünkü Sayın Bulut, Tokat’ın makro sorunlarının artık hepimiz tarafından bilindiğine dikkat çekerek, Tokat’ın mikro sorunlarından, yani yerel dinamiklerle çözüme kavuşturulması gerekenlerden söz etti.
Dünkü yazımda mikro sorunlarını çözememiş bir şehrin makro sorunlarını çözemeyeceğini, bu nedenle de Sayın Bulut’un saptamalarını önemli ve değerli bulduğuma değindim.
Sayın Bulut’un değindiği bir önemli mikro sorunumuz da (elbette makro boyutu da var) Tokat OSB idi.
Sayın Bulut konuşmasında Tokat OSB’yi kast ederek diyor ki, “İkinci olarak, herkesin bildiği ama yüksek sesle söylemediği bir konu var, bugün burada rahatlıkla ifade edebiliriz. Sanırım herkes hemfikir. Modern anlamda, medeni anlamda 2024 yılında Tokat’a yakışan bir organize sanayi bölgesi değil, büyümeye namzet bir organize sanayi bölgesi değil. İstihdama elverişli bir sanayi bölgesi değil. Dolayısıyla yatırım alanlarını büyütecek, teşvik edebilecek bir OSB’ye bu şehrin kavuşması lazım. Yatırımcıyı gönül rahatlığıyla davet edebileceğimiz bir OSB.”
Özetle; Mevcut OSB nin içinde bulunduğu hal ve şartlar gereğince yatırımcının gelemediğini, büyük ölçekli yatırımların / yatırımcıların getirebilmesi için de büyük düşünülmesi gerektiğinden söz ediyor.
Tokat’a atanan, 2 ya da 3 yıl görev yapıp gidecek bir valinin gerçekçi bir eylem planı olmaksızın Tokat OSB’ de“5 yılda 5 bin istihdam oluşturacağız” dediği abartılı sözünü anımsadığımda, Sayın Bulut’un ayakları yere sağlam basan sözlerinin değeri daha iyi anlaşılacaktır.
Tokat OSB konusunda 11 Şubat 2020 de “Tokat OSB’ de 5 yılda 5 bin istihdam yaratılabilir mi?” ve 12 Şubat 2020 de “Gelişmiş bir Tokat OSB için yanıt bulması gereken sorular” başlıklı iki makale yazdığımdan ayrıntıya girmeyeceğim. Dileyenler mevcut OSB’nin halini bu yazılarımdan okuyabilirler.
Kısaca değinmeliyim ki, gerçekten de Tokat OSB genişlemeye ve gelişmeye açık bir yerde ama tarım arazisi vasfı taşımayan bir mahalde ve OSB vasfına uygun, kapasite raporuna sahip üretim yapan firmaların yer aldığı, çağdaş gelişmelerden nasibini alacak şekilde yeniden oluşturulmalıdır.
Bu elbette zaman alacaktır. Bu nedenle yüksek yatırım maliyetleri harcanarak yapılacak kalıcı bir OSB yatırımı yapılırken, mevcut üretici OSB firmalarını sürece hazırlayacak, kurumsallaşmalarını sağlayacak, aşamalı bir projelendirme süreci izlenmesi, bu sayede verimli bir kaynak yönetim modeli ortaya konulması ve bir Tokat Sanayi Envanteri hazırlanması yararlı olabilecektir.
Sayın Bulut’un söylediği gibi mevcut OSB’nin içinde bulunduğu hal ve şartlar gereğince yatırımcı gelmiyor. Büyük ölçekli yatırımların getirebilmesi için de büyük düşünülmesi gerekiyor. Ancak salt mevcut OSB’nin çağdaş gelişmelere uygun olarak yeni bir yere taşınması da sorunu çözmüyor.
Sorunun çözümü için, yani yeni ve hatırı sayılır yatırımcıları çekebilmemiz ve hatırı sayılı bir istihdam oluşturabilmemiz için öncelikle sanayinin ihtiyacı olan eğitim almış ara elemanların üniversite-belediye-OSB işbirliğinde yetiştirilmesi ve en önemlisi de üreticilerin/yatırımcıların ürünlerini rekabetçi pazarlara ulaştırabilecekleri kara, deniz ve havayolu ulaşım sorunlarının giderilebilmesi gerekmektedir. Örneğin bugün Tokat üretici firmaları ürünlerini uygun navlun ücretleriyle Karadeniz limanına (Samsun’a) kara ve tren yoluyla ulaştıracak lojistik olanaklara sahip değildir. Ki bu ulaşım sorunu Tokat turizminin gelişmesinin de önünde büyük bir engeldir. Ayrıntılarını başka bir yazıyla anlatırım. Bu sorunun çözümü de sivil toplum + siyaset + üniversite + meslek odaları + belediyeler + özel sektörün yer aldığı meşveret / istişare ortamının sağlanmasından, güç birliğinden geçmektedir.
***
Tokat Siyaset-İş Dünyası-Medya Buluşması’nda dikkatimi çeken bir diğer husus da Sayın Rektörümüzün yaptığı konuşmaydı.
Sayın Rektörümüz yeni fakültelerin açılacağı müjdesini verdiği konuşmasında, “Havaalanımızı değerlendirmek bağlamında biz Havacılık Yüksek Okulunu kurmak için de yine Yüksek Öğretime başvuruda bulunduk” sözü çok dikkatimi çekti.
Şöyle ki, 08 Temmuz 2020’ de “Eski Tokat Havaalanı arsasına ne yapılacak?” başlıklı bir makale yazmış ve Tokat eski hava limanına Havacılık Fakültesi yapılmasının yararlarına değinmiştim. Bu bağlamda benim için sevindirici bir gelişme…
Ama sonradan öğrendim ki, “T.C. Tokat İl Özel İdaresi Tokat Eski Havalimanının Yeniden Kullanım Senaryoları Ön Fizibilite Raporu” yla bu alanın “Tokat Uluslararası Tarım ve Gıda Üssü – TUTGU” yapılması önerisi getirilmiştir.
Üzülerek söylüyorum, masa başında hazırlanan bu ısmarlama raporla, “Derinlemesine Görüşmeler” adı altında sadece hepi topu 10 kişiyle görüşülmüştür. Bu ısmarlama raporda Tokat Belediyesi tepe yönetimi yok! Tokat Ticaret ve Sanayi Odası yok! Tokat Ticaret Borsası yok! Gaziosmanpaşa Üniversitesi yok! Ziraat Mühendisleri Odası yok! Yaş Meyve Sebze Üreticileri Birliği yok! Şehir planlamacıları yok! TEMA yok! Sivil toplum kuruluşları yok! Sanayici yok! Özel sektör yok! Zaten yıllardır Tokat merkezden ibarettir anlayışı egemen olduğundan, ilçelerden paydaşlar da yok!
Bu tip ısmarlama ve kapalı kapılar arkasında toplumdan habersiz hazırlanan raporları gördükçe, Tokat’ta bir meşveret, istişare kültürünün ne denli önemli olduğu bir kez daha anlaşılıyor.
Bu raporun masa başında hazırlanmış ısmarlama bir rapor olduğunu dileyenlere gerekçeleriyle anlatabilirim.
Acaba bu rapora rağmen, bu alan Havacılık Yüksek Okulu’mu olacak? Yoksa dayatmacı bir anlayışla başka bir şey mi? Sayın Rektör bu konuda bizi aydınlatırsa çok sevineceğim.
***
Takıldığım birkaç husus daha var.
Bunlardan birisi Sayın Cüneyt Aldemir’in “Devlette devamlılık esastır” ve Tokat’ın coğrafi şartlarının zorluğunu” anlattığı sözleri.
Evet, geçmişte uzunca süre kamu görevinde bulunmuş olanlar “Devlette devamlılık esastır” sözünü ilke edinmişlerdi. Hangi düşünce ve inançta olursa olsun, memleket ve ülke yararına ise birisinin başlattığını diğeri yarım bırakmaz, devam ettirirdi. Ama ne yazık ki, uzunca bir süredir Tokat’ta, “devlette devamlılık esastır” sözünün tersi uygulamalara tanık olduk ve bundan şikâyet ettik. Bu yüzden de af buyurun tabiri caizse “çıbanbaşı” olduk. Tokat’a gelen valiler ne yazık ki devlette devamlılık ilkesi gereğince planlamaları dikkate almıyor, kendi bakış açılarını tek taraflı olarak topluma dayatıyorlar. İşte bunun bir sonucu olarak, tarımla ilgili hazırlanan eylem planını uygulama almak ve devam ettirmek yerine, Başçiftlik gibi 1425 rakımlı bir ilçeye binlerce kiraz fidanı dikebiliyor. Umar ve dilerim Sayın vekiller özellikle Tokat’a gelen valilerin “devlette devamlılık esastır” ilkesine uygun olarak ve yerel toplumla istişareyi önceleyerek hizmet uygulamaları yapılması konusunda inisiyatif alırlar.
Diğer husus da Sayın Vekilimizin Tokat’ın coğrafi şartlarının zorluklarından bahsetmesiydi. Sayın vekilimiz son günlerde Trabzon’a gitmiştir sanırım. Trabzon’da ki coğrafi şartlar Tokat’ta yoktur. Buna karşın Trabzon’da o zorlu coğrafi şartların nasıl aşıldığını, bir kentin nasıl geliştirildiği görülebilir. Esas sorun yerel siyasi irade ve yüksek yatırım maliyetleridir. Bunlar sağlandığında coğrafi şartların nasıl aşıldığına en güzel örnek Trabzon’dur.
***
Gelelim tarım arazilerimizin su ile buluşturulmasını sağlayan projelere… Vekilimiz Sayın Mustafa Arslan Bey bu konuda yapılan yatırımlardan söz etti. Bu yatırımların yapılması elbette bizi çok memnun ediyor, sevindiriyor. Tarımsal sulamanın tarımsal üretim hacminin artmasına büyük katkılar sağlayacağına hiç şüphe yok.
Ancak Tokat’ta tarımsal kalkınmaya ivme kazandıracak başka çalışmaların da bu yatırımlarla eşgüdümlü olarak yapılması gerekmektedir.
Tarımsal üretim yapan çiftçilerimizin, üreticilerimizin girdi maliyetlerinin yükselmesinden dertlenmeleri boşuna değildir. BU konuda bir çözüm nasıl geliştirilecektir?
Dartaş Barajı’nın, Yünlüce Barajının ve Zile’ye su taşıyacak olan Süreyya Bey isale hattının da bir an önce tamamlanması da bu coğrafyaya çok iyi gelecek.
Lakin burada da çok önemli bir sorunumuz var. O da tarım arazilerinin Toprak Koruma Kurulu’nca imara, yapılaşmaya açılması hususudur. Tokat’taki tarım arazilerini korumakla görevli Tokat Toprak Koruma Kurulu ne yazık ki, kuruldaki kamu ağırlığını kullanarak tarım arazilerinin imara açılmasına onay vermekte ve kimi kararları yargıdan dönmektedir.
Bu kurulun yapısı değiştirilmeli ve kamu ağırlığından kurtarılmalıdır. Yine bu kurulda tüm kararlar şeffaf, kamuoyuna açık bir şekilde alınmalı, duyurulmalı, bireysel olanları da dâhil olmak üzere yapılacak itirazlar dikkate alınmalıdır.
Yarın: Tokat Siyaset-İş Dünyası-Medya Buluşması’ndan (3)